12. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2260 Karar No: 2020/2993
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/2260 Esas 2020/2993 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık ...ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılması istenmiştir. Ancak, taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, bu nedenle taahhüdün geçerli olmadığı ve sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat yerine mahkumiyete karar verildiği gerekçesiyle anılan karar kanun yararına bozulmuştur. Kanunlar: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi.
12. Hukuk Dairesi 2020/2260 E. , 2020/2993 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık ..."ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin ... 5. İcra Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2017/1097 Esas, 2019/1191 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... 6. İcra Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/301 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 11/02/2020 gün ve 94660652-105-07-1256-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/02/2020 gün ve KYB.2020/20936 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun"un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 19/06/2017 tarihli taahhütnamede takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz olarak 273,43 Türk lirası belirtildiği ancak taahhüt tarihine kadar işlemiş faizden feragatte bulunulduğu, feragatin işlemiş bu faize yönelik yapıldığı ve bu şekilde taahhütnamede belirsizlik yaratıldığı anlaşıldığından, taahhüdün geçerli olmadığı cihetle, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; 19/06/2017 tarihli taahhüt tutanağında, icra takip öncesi işlemiş faizin takip çıkış miktarı içerisinde 68.36 TL olarak gösterildiği, takip sonrası “takipten bugüne işlemiş faiz” olarak gösterilen 273,43 TL’nin takip tarihi olan 10/05/2017 tarihi ile taahhüt tarihi olan 19/06/2017 tarihi arasında işlemiş faiz olduğu, şikayetçi vekilinin taahhüt tarihine kadar işleyecek faizden feragat ettiği, buradaki taahhüt tarihi ibaresinin ödeme tarihleri olduğunun anlaşılması karşısında, işlemiş veya işleyecek faiz konusunda bir belirsizlik bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.