MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca 5 kez mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan ...’e, Başbakanlıkta memur olarak çalıştığını, yanında çalıştığı müsteşarın nüfuzunu kullanarak birçok kişiyi işe yerleştirmeye yardımcı olduğunu, çeşitli kadrolarda işe yerleştirdiğini beyan ederek güven telkin ettiği ve işe sokacağı vaadi ile hesabına 560,00 TL yatırmasını sağladığı, sanığın katılan ...’e çevresinde bu şekilde işe girmek isteyenler varsa yardım edebileceğini söylediği, sanığın, katılan ... vasıtasıyla iletişim kurduğu diğer katılanlardan da işe yerleştirilecekleri vaadi ile para aldığı, sanığın, katılanlar ...ve ...’den 810,00’ar TL, ...’dan 730,00 TL, Kübra’dan 575,00 TL aldığı, katılanların bir süre sonra işe yerleştirme hususunda sanıktan bir haber çıkmaması üzerine sanığı aradıkları, ancak sonuç alamadıkları, geçen zaman içinde sanıktan bir haber çıkmaması üzerine özel evraklarının sanıkta olması ve bunların kötüye kullanılacağı düşüncesiyle de rahatsız olarak şikayetçi oldukları, sanığın bu suretle 5 kez üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1- Sanığın, katılanlar ...ve ..."a yönelik kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, hesap hareketleri, tarafların uzlaşamadıklarına dair uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın katılanlar ...ve ... ile ayrı ayrı görüşerek haksız menfaat temin ettiği anlaşılmakla, atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, atılı suçu işlemediğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanığın, katılanlar ..., ... ve ......"e yönelik kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, katılan ..."ten haksız menfaat temin ettikten sonra, telefonla ya da yüz yüze görüşmeksizin katılan ... vasıtasıyla iletişim kurduğu katılanlar ... ve ......"den de menfaat temin ettiği anlaşılmakla; tek bir dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün TCK"nın 43. maddesi uygulanarak cezanın arttırılması gerekirken ayrı ayrı hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.