Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2239 Esas 2018/11206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2239
Karar No: 2018/11206
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2239 Esas 2018/11206 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2239 E.  ,  2018/11206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 3.500,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kaza yerinin tamamen farklı bir yerde gösterildiğini, müvekkilinin kullandığı aracın arkasında yürümemesi halinde ilgili kazanın meydana gelmeyeceğini, tedavi süresince maddi yardımda bulunduğunu, müştekinin durumunun kötülemesinde müştekinin yakınları tarafından doktor onayı olmadan hastaneden çıkarılmasının etkili olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi-manevi zararın ödetilmesine ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle
    duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, (818 sayılı BK"nun 47. maddesi)6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.