8. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6393 Karar No: 2016/590 Karar Tarihi: 19.01.2016
Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/6393 Esas 2016/590 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıklar hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan ceza verildi. Sanıkların temyiz başvurusu üzerine 8. Ceza Dairesi kararı onayladı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK'nun 308. maddesine dayanarak itiraz ederek mahkumiyet hükmünün bozulmasını talep etti. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 266. maddesi gereği, savcının sanık lehine yaptığı başvurudan onların rızası olmaksızın vazgeçemeyeceği belirtiliyor. Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sanıkların rızasını almadan vazgeçilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle 8. Ceza Dairesi kararını bozdu ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verdi. Kanunlara göre, sanıklara hakkı olmayan yere tecavüz suçu yerine hangi suçun uygulanacağına mahkeme tarafından karar verilmesi gerekiyor. Bu karar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/2-1. maddesi kapsamında cezalandırılmalarına karar verilmesine rağmen, 6360 sayılı Kanun uyarınca bu maddenin uygulanmas
8. Ceza Dairesi 2015/6393 E. , 2016/590 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 30.11.2015 gün ve 8-2014/73864 sayılı yazısıyla itirazından vazgeçilmiş olması nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (İADESİNE), 19.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklar hakkında, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı TCK.nun 154/2-1. maddesinden açılan kamu davasında, Mahkemece yapılan yargılama sonucu cezalandırılmaya ilişkin kararın sanıklar tarafından temyizi üzerine, 8. Ceza Dairesinin onama kararı verdiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK.nun 308. maddesine dayanarak, “6360 sayılı Yasa uyarınca TCK.nun 154/2. maddesi gereğince uygulama yapılması olanağı kalmamış, bu eylemler hakkında koşulların varlığı halinde TCK.nun 184. maddesi veya 3091 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olup bu hususların mahallinde değerlendirilmesi” gerekçesiyle Dairenin onama kararı kaldırılarak mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.11.2015 tarihli yazısı ile itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle dosyanın görüşülmeden mahalline gönderilmek üzere iadesi talep edilmesi üzerine, Dairenin 19.01.2016 tarihli kararıyla da itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline iadesi yönündeki sayın çoğunluğun kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun altıncı kitap birinci kısım kanun yolları-genel hükümler başlığı altında yer alan 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinde “Ancak, Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık lehine yapılan başvurudan onun rızası olmaksızın vazgeçilemez.” hükmünü getirmiştir. Bu hüküm olağanüstü kanun yolu olan CMK.nun 308. maddesi için de geçerli olup, dosya kapsamından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanıklar lehine yaptığı itirazdan sanıkların rızasını alarak vazgeçtiğine ilişkin bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. CMK.nun 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinin amir hükmü karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu eksiklik giderildikten sonra vazgeçme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Daireye iadesi yönünde karar verilmesi yerine, usul ve yasaya aykırı olarak itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın iadesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 19.01.2016