8. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5244 Karar No: 2016/583 Karar Tarihi: 19.01.2016
Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/5244 Esas 2016/583 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan hakkı olmayan yere tecavüz davasında sanık cezalandırıldı ve temyiz sonrası 8. Ceza Dairesi onama kararı verdi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK.nun 308. maddesine dayanarak bu karara itiraz etti ve sanığın rızası olmaksızın vazgeçilmesi durumunda hükmün bozulması gerektiğini savundu. Dairenin kararının iadesine ilişkin çoğunluğa katılmayan bir üye ise CMK.nun 266. maddesi gereği sanığın rızasının alınmadığını belirterek dosyanın vazgeçme konusunda karar vermek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesi gerektiğini ifade etti. Kanun maddeleri ise şöyle açıklandı: 5237 sayılı TCK.nun 154/2-1. maddesi (hakkı olmayan yere tecavüz suçu), TCK.nun 184. maddesi (görevi kötüye kullanma suçu) ve 3091 sayılı Kanun (Kamu görevlisinin görevini yaptığı sırada rüşvet ve hediye kabul etmesi suçu).
8. Ceza Dairesi 2015/5244 E. , 2016/583 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : KD - 2013/399124
MAHKEMESİ : Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 11/11/2013 NUMARASI : 2013/249 (E) ve 2013/598 (K) SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 09.12.2015 gün ve 8-2013/399124 sayılı yazısıyla itirazından vazgeçilmiş olması nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (İADESİNE), 19.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık hakkında, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı TCK.nun 154/2-1. maddesinden açılan kamu davasında, Mahkemece yapılan yargılama sonucu cezalandırılmaya ilişkin kararın sanık tarafından temyizi üzerine, 8. Ceza Dairesinin onama kararı verdiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK.nun 308. maddesine dayanarak, “6360 sayılı Yasa uyarınca TCK.nun 154/2. maddesi gereğince uygulama yapılması olanağı kalmamış, bu eylemler hakkında koşulların varlığı halinde TCK.nun 184. maddesi veya 3091 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olup bu hususların mahallinde değerlendirilmesi” gerekçesiyle Dairenin onama kararı kaldırılarak mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.12.2015 tarihli yazısı ile itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle dosyanın görüşülmeden mahalline gönderilmek üzere iadesi talep edilmesi üzerine, Dairenin 19.01.2016 tarihli kararıyla da itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline iadesi yönündeki sayın çoğunluğun kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun altıncı kitap birinci kısım kanun yolları-genel hükümler başlığı altında yer alan 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinde “Ancak, Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık lehine yapılan başvurudan onun rızası olmaksızın vazgeçilemez.” hükmünü getirmiştir. Bu hüküm olağanüstü kanun yolu olan CMK.nun 308. maddesi için de geçerli olup, dosya kapsamından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık lehine yaptığı itirazdan sanığın rızasını alarak vazgeçtiğine ilişkin bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. CMK.nun 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinin amir hükmü karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu eksiklik giderildikten sonra vazgeçme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Daireye iadesi yönünde karar verilmesi yerine, usul ve yasaya aykırı olarak itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın iadesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 19.01.2016