Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/891
Karar No: 2020/1547
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/891 Esas 2020/1547 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, hayat sigortası poliçesi düzenlenerek kredi teminatı olarak kullanılan poliçenin süresi içinde sigortalının hayatını kaybetmesi sebebiyle tazminat talep etmiştir. Davalı ise sigortalının sağlık beyanında yer almayan hastalıkları olduğunu ve beyan yükümlülüğünün yerine getirilmediğini iddia ederek tazminat talebini reddetmiştir. Mahkeme, davalının tazminattan sorumlu olduğuna karar vermiştir. Ancak, hekim raporu kaydında bulunmayan KOAH hastalığının bildirilmesi gerektiği ve bildirilmemesinin sigortalının ihmali davranışı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: TTK 1435, TTK 1439/2, Hayat Sigortası Genel Şartları C-2.2.
17. Hukuk Dairesi         2018/891 E.  ,  2020/1547 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların annesi ... tarafından kullanılan banka kredisini teminat altına almak amacıyla davalı tarafından hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalının poliçe süresi içinde öldüğünü, davalıya başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmadığını, bakiye kredi borcunun davacı ... tarafından ödendiğini belirterek 26.250,00 TL"nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve miras payları oranında davacılara ödenmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 25.134,72 TL"nin 28.01.2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; poliçe gereği, bakiye kredi alacağı kadar dain-i mürtehin kaydı bulunan bankanın ve artan teminat tutarı kadar kanuni mirasçıların hak sahibi olduğu, bakiye kredi borcunun davacı yanca ödendiği dikkate alındığında, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmasına; davacılar murisi ile davalı arasındaki sigorta poliçesinin geçerli olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar murisi ... ... ile davalı sigorta şirketi arasında 04.04.2014-03.04.2015 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 29.08.2014 tarihinde davacılar yakını sigortalı vefat etmiştir.
    Davalı taraf, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan KOAH ve pnömoni hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de zararın teminat dışı kaldığı savunmasında bulunmuştur. Mahkemece; sigortalı murise sadece eski kanser hastalığı olup olmadığının sorulduğu ve başka sağlık problemleri için soru sorulmadığı, ölümün KOAH ve pnömoni (soru sorulmayan hastalık) sonucu geliştiği gerekçesiyle, davalının tazminattan sorumluluğuna karar vermiştir.
    Poliçenin tanzim edildiği ve rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 1435. maddesi ile, sigorta sözleşmesinin kurulması sırasındaki sigortalının doğru bilgi verme (beyan) yükümlülüğünün kapsamı düzenlenmiştir. Sigorta hukukuna ilişkin genel düzenleme mahiyetinde olan bu hüküm, hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Gerek TTK"nun 1435. maddesi ve gerekse Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre; sigorta şirketinin sorusu üzerine veya herhangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
    Sigorta sözleşmesinin kurulması sırasındaki beyan yükümlülüğüne uymamanın sonuçları ise, aynı kanunun 1439/2. maddesinde düzenlenmiş; beyan yükümlülüğüne uymamanın kasten ya da ihmalle olması şeklinde ikili bir ayrım yapılmıştır.
    Davacılar murisine ait sağlık beyan formunda, sadece geçirilmiş kanser hastalığı yönünden soru sorulduğu ve bu soruya olumsuz yanıt verildiği; sigortalıya ait ölüm belgesinde ise, 4 yıldır süren KOAH hastalığına bağlı gelişen ve 1 aydır süren pnömoni nedeniyle oluşan septik şok ve hepodinamik bozukluk ölüm sebebi olarak tespit edilmiştir. Sigortalıda poliçe tanziminde önce mevcut olan KOAH hastalığının, riskin kapsamı konusunda değerlendirme yapma hakkı bulunan sigortacıya bildirilmesi gerektiği açıktır.
    TTK"nun 1439/2. maddesindeki açık ifadelerle, sigortalının ihmali ile beyan yükümlülüğüne aykırı davranılması halinin tazminattan indirim sebebi olduğu kabul edilmiştir. Sigortalının 4 yıldır devam eden KOAH hastalığı hakkında soru sorulmadığı için bildirilmesi gerekmediğini düşünerek sigortacıya bildirimde bulunmadığı düşünülebilirse de, uzun süredir devam eden ve ciddi sonuçları olabilen KOAH hastalığı bulunan kişiyle ilgili risk değerlendirmesini sağlıklı bir kişininkinden farklı yapacak olan sigortacıya eski hastalığın bildirilmesi gerektiği ve bildirim yapılmayışının da sigortalının ihmali davranışı olduğunun kabulü gerekir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davacılar murisinin, sigortacı için önemli sayılabilecek bir hususu bildirme yükümlülüğünü ihmal suretiyle ihlal ettiği; TTK"nun 1439/2. maddesinin ilk cümlesindeki ihmal suretiyle beyan yükümlülüğüne uymama hali için tazminattan indirim gerektiğinin düzenlendiği gözetilmek suretiyle; KOAH hastalığının bildirilmesi halinde alınacak (alınması gereken) prim ile bildirilmediği için alınan prim arasındaki orana göre proporsiyon hesabıyla tazminatın belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi