3. Hukuk Dairesi 2020/10712 E. , 2021/9098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... emrinde görevli davalı ...’in Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin disiplinsizlik ve ahlaki durumu nedeniyle 09/03/2010 tarihinde kesildiğini, davalının uzman jandarmalık eğitimine başlarken 16/08/2005 tarihli yüklenme senedini imzaladığını, diğer davalının da aynı senedin altında yer alan kefalet senedini müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, her iki davalının eğitim ve öğretimi için harcanan giderleri ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek; 14.202,76 TL’nin ilişik kesme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ... tazminatın taksitlendirilmesi için verdiği dilekçenin kurum tarafından kabul edildiğini, ancak ödeme planı kendisine tebliğ edilmediğinden parayı nereye nasıl ödeyeceğini bilemediğini, bu nedenle ödemeye başlamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalı ... için yapılan harcama tutarının mevzuat hükümleri gereğince ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 14.202,76 TL’nin ilişik kesme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar; davalılardan ...’in temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 30/04/2015 tarihli ve 2014/18067 E. 2015/7202 K. sayılı kararıyla; “.. 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunun İlişik Kesme başlıklı 16. maddesine 01.07.1992 tarih ve 3829 sayılı Yasanın 4. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında Uzman Jandarmalardan 15 inci maddeye göre haklarında ayırma işlemi yapılanlar ile birinci fıkranın (a) bendi hariç olmak üzere diğer hükümleri uyarınca ilişiği kesilenler, yükümlülük sürelerinin eksik kısmı ile orantılı olarak kendilerine yapılmış olan öğrenim masraflarının iki katını tazminat olarak öderler düzenlemesine yer verilmiş, aynı yasanın Ayırma başlıklı 15. maddesi ise 31.01.2013 tarih ve 6413 sayılı Yasanın 45. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, davalı ..."in anaparayı ödeyeceği şeklindeki imzalı kabul beyanına göre adı geçen davalının asıl alacaktan sorumlu tutulması, 15. maddenin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle kabul beyanında belirtiği alacak dışındaki miktardan sorumlu olmadığı gözetilmeden faizden de sorumlu tutulmuş olması doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; asıl alacağın hesaplanması için bilirkişi raporu alınmış ve tazminat tutarının 7.101,38 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 7.101,38 TL asıl alacağın davalı ... yönünden ilişik kesme tarihi 09/03/2010 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden ise dava açma tarihi olan 22/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece davanın kabulü ile 14.202,76 TL’nin ilişik kesme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar yalnızca davalılardan ... tarafından temyiz edilmiş ve bu davalı lehine hüküm bozulmuştur. Her ne kadar mahkemece bozma kararına uyularak alacak miktarının hesabı konusunda bilirkişi raporu alınmış ve bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de; davalı ... tarafından davanın kabulüne dair ilk hüküm temyiz edilmediğinden, bu davalı aleyhine kurulan hüküm yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Bu durumda, mahkemece; davalı ... yönünden davacının usuli kazanılmış hakkına riayet edilmeksizin ilk hükme oranla daha aleyhe hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı lehine BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.