8. Hukuk Dairesi 2016/19048 E. , 2019/1310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Ve Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına alınan taşınmaz ve ev eşyaları bulunduğunu açıklayarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla değerlerinin tespiti ile yarısının tahsilini talep etmiş, dava değeri 30.000,00 TL olarak bildirilmiştir.
Davalı .. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 1 nolu meskenden dolayı 16.045,87 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 11.535,37 TL katılma payı alacağının ise karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava konusu ev eşyaları, menkul mallar nedeniyle 1.012,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a. Mahkemece, dava konusu mesken yönünden yazılı şekilde hem katkı payı hem katılma alacağına hükmedilmiş ise de dosya kapsamı incelendiğinde toplanan delillerin hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve beyanlardan, tasfiyeye konu edilen 1 nolu meskenin kooperatif yoluyla edinildiği, davalının 1995 yılında üye olduğu, meskenin 2000 yılında teslim edildiği, tapuda tescilin ise 11.12.2003 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf, meskenin tesliminden sonra kooperatife ödeme yapılmadığını savunmuş ise de Mahkemece bu hususta gereği gibi araştırma yapılmadığı gibi hükme esas alınan raporda da varsayıma dayanarak, tapuda tescil tarihine kadar ödeme yapılmış gibi kabul edildiği ve bu şekilde davacı lehine hem katkı payı hem katılma alacağı hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.
HMK"nin 31. maddesi hükmü gereği hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü uyarınca, ilgili kooperatife yazı yazılarak, davalının üyelik ve ödemelerine ilişkin tüm evraklar getirtilip dosya arasına alınmalı, tasfiyeye konu mesken yönünden ödemelerin eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonrada devam edip etmediği netleştirilmeli ve oluşacak sonuç dairesinde, temyiz edenin sıfatı ve kazanılmş haklar da gözetilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edilmesi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
b. Tasarruf ilkesinin doğal bir sonucu olarak hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlaya veya başka bir şeye hüküm veremez. Eş söyleşiyle hakim, davacının talep sonucu ile bağlı olduğundan, bu talepten fazlasına karar veremez. (HMK mad. 26). Davacı tarafın, dava dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı halde lehine hükmedilen alacağa faiz işletilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine,taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.