22. Hukuk Dairesi 2017/887 E. , 2017/837 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
İş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı işyerinde 2012 Mayıs ayından itibaren finansal sıkıntı nedeniyle üretim yapılamadığını, şirketin 5411 sayılı Bankacılık Kanunun verdiği yetkiler dahilinde 17.05.2013 tarihinde TMSF tarafından devralındığını, TMSF bünyesinde ilgili yasal mevzuata uygun olarak şirketin yeniden oluşturulduğunu, devirden sonra da şirketin üretim yapamadığını, büyük bir borç altına girdiğini, bu nedenle 2012 yılından sonra 200 işçiyi işten çıkardığını, ...,5 yıldır ... primlerinin bile yatırılamadığını, alacaklılar tarafından icra takibi yapıldığını,bunun üzerine 25.12.2013 tarihinde 27 numaralı işletmesel kararla küçük gruplar halinde işçi çıkartıldığını, hiç üretim yapılamamasının istihdam fazlalığı yarattığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davalının iddiasının aksine işyerinin faal olduğu kanaatine varıldığı, feshin geçerli nedenle yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
İbraz edilen İzmir 31. Noterliğinin 27.06.2014 tarihli ihtarname içeriğinden, davacının iş akdinin davalı şirket Yönetim Kurulunun 25.12.2013 tarih ve 27 sayılı olarak alınan işletmesel kararı uyarınca, istihdam edilebileceği başka bir boş kadro mevcut olmadığından bahisle, feshedildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut delillerden, 2012 yılında baş gösteren ekonomik kriz sebebi ile TMSF’nin davalı şirkete el koyduğu, el koyma tarihinden itibaren herhangi bir üretim faaliyetinde bulunulmadığı ve kayıtlara göre zarar ettiği, herhangi bir üretim faaliyetinde bulunulmaması nedeni ile üretim işçisi olarak çalışan davacının başka bir birimde değerlendirilmesinin de söz konusu olamayacağı, davalı iş yerine fesih öncesi yada sonrasında herhangi bir işçi alımı yapılmadığı gibi ekonomik kriz nedeni ile personel azaltılması yoluna gidildiği, feshin geçerli nedene dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ilam harcından peşin alınan 25,20 TL harcın düşüm ile bakiye 06,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 102,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 333. maddesi gereğince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın taraflara iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.