Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7292
Karar No: 2016/4818
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7292 Esas 2016/4818 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/7292 E.  ,  2016/4818 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/03/2015 tarih ve 2014/405-2015/123 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ...-...’in malik olduğu ... teknesinin ... balıkçı barınağına demirlediği 01.11.2012 tarihinde yangın raporunda belirtildiği şekilde teknenin makine dairesinde bulunan akü ve enerji sistemine bağlı kabloların kısa devre yapması sonucu yangın çıktığını, bu yangının kısa sürede yayılması ile müvekkili nezdinde .... sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altında bulunan ...’na ait ... adlı yatın tamamen yandığını, sigortalıya 100.000-EURO karşılığı 233.670,00.-TL ödendiğini, ... teknesinin diğer davalı ...ye sigortalı olduğunu ileri sürerek, TTK"nun 1472. maddesi uyarınca 233.670,00TL’nin davalı ...yönünden ödemekle zorunlu olduğu miktarla sınırlı olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...-... vekili, müvekkilinin yangının çıkışı ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını, milletlerarası deniz hukukunda sınırlı sorumluluk ilkesinin geçerli olduğunu, somut olayda müvekkilinin ve adamlarının kusuru bulunmadığını, müvekkili hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi"nde 2013/20 E. sayılı dosyada yangına sebebiyet verme suçundan dava açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı .... vekili, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu kapsamda 17.000,00.-TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, yangın olayında donatanın sorumluluğunun sadece bu dosyada değil, ceza dosyasında da belirlendiği, ... isimli teknenin personelinin teknede yatılı olarak kaldığı, yemek pişirdiği, limandan çekilen elektrik kablosu ile elektrik kullanıldığı, ..."nın 01.11.2012 tarihli yazısında da makine dairesinde bulunan akü ve enerji sistemi kablolarının kısa devre yapması nedeniyle yangın çıktığının belirtildiği, tanık beyanlarının da bu kanaati güçlendirici nitelikte olduğu, gemi adamlarının kusurunun olayda gerçekleştiği, TTK"nun 1062. maddesine göre donatanın sorumluluğunun doğduğu, davalı-donatanın sorumluluğunun 1976 tarihli Londra Sözleşmesi"nin 6. maddesi uyarınca toplam 83.500-ÖÇH ile sınırlı olduğu, davalı ...’ye karşı açılan davada, bu sigortacının 22.02.2013 tarihinde proporsiyonel ödeme yoluyla sigortacıya ödeme yaptığı, davalı ... şirketi zarar gören 18 adet tekneye belli bir hesaplama tablosu sonucunda ödeme yaptığından dava tarihi itibarı ile henüz ödeme yapılmamış olmakla birlikte davacıya da ödeme yapıldığı belirlenmekle bu davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı-sigorta şirketinin sigortalısının teknesinin tam zayi olmasında davalı donatana ait ... isimli teknenin gemi adamlarının kusurlu olduğu tespit edilmekle davacının sigortalısına ödediği ve TTK"nun 1472. maddesine göre halef sıfatına sahip olduğu ve kalan alacağı olan donatanın 1976 tarihli Londra Sözleşmesi"nin 6. maddesi uyarınca sorumlu olduğu 83.500-ÖÇH’den payına düşen 45.958,40-ÖÇH alacağın tahsili anındaki karşılığı .-TL’nin (talep miktarı olan 216.670,00.-TL‘yi geçmemek kaydıyla) taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı donatan ...’den tahsiline, davalı ...’ye karşı açılan davada 22.02.2013 tarihinde sigortalının hissesine düşen 17.000,00TL ödeme yaptığından bu davalı yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davalı ... aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) nolu, davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, yat sigorta poliçesine dayalı rücuan alacak istemine ilişkindir. Davalı ...’in donatanı olduğu ... adlı teknenin ... ...."nda demirlediği sırada 01.11.2012 tarihinde yangın çıktığı, yangının barınakta demirlemiş 22 adet tekneye sirayet ettiği ve zarara sebebiyet verdiği uyuşmalık konusu değildir.
    Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece 26.12.2014 tarihli bilirkişi raporu ve davalı tarafça dosyaya ibraz edilen 14.04.2014 tarihli hukuki mütalaya göre yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak mahkemece hükme esas alınan 26.12.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda haklı olarak somut uyuşmazlığa neden olan yangın olayının 01.11.2012 tarihinde meydana gelmesinden dolayı 01.07.2012 tarihinde yürürlüğü giren 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna bağlı olarak 6102 sayılı TTK"nun “Gemi adamlarının kusurlarından doğan sorumluluğu” başlıklı 1062. maddesinin 2. fıkrasında “Donatanın, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin milletlerarası sözleşmelerden doğan sorumluluğunu sınırlandırma hakkı saklıdır” hükmü ile yapılan atıf uyarınca 6102 sayılı TTK"nun 1328. maddesi ve 1329 maddesi hükümleri nazara alındığında donatanın sorumluluğunun sınırlandırılması hakkında sınırlı şahsi sorumluluk sistemini kabul eden ve kısaca 1976 tarihli Londra Konvansiyonu” olarak anılan sözleşme hükümlerinin somut olaya uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 26.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda ve hukuki mütalada “1976 tarihli Londra Konvansiyonu”nun 2/1,b.a maddesi uyarınca sorumluluğun temeli ./..
    ne olursa olsun “gemide veya geminin işletilmesi “....” ile doğrudan doğruya ilgili olarak vukubulan “...” her türlü eşya ziya ve hasarı ve sair bütün zararlardan doğan alacakların...” sınırlamaya tabi deniz alacağı niteliğinde olduğu, somut olaya dayalı donatanın sorumluluğu ve deniz alacağının da 1976 tarihli Londra Konvansiyonu uyarınca sınırlı sorumluluğun kapsamında bulunduğu, aynı olay sebebiyle ve 1976 tarihli Londra Konvansiyonu"nun 6. maddesi uyarınca birden fazla deniz alacağı doğduğu taktirde belirlenen sınırlamanın “bütün” deniz alacakları için “garame esasına” göre uygulanacağı( 1976 tarihli Londra Konvansiyonu m.9), bu sebeple fon kurulmadan sınırlı sorumluluk ileri sürülse dahi, konvansiyonun 12. maddesi hükmünün uygulanması suretiyle alacaklılara karşı sınırlı sorumluluğun ileri sürülebileceği, Konvansiyonun 10/2. maddesi uyarınca, fonun paylaştırılması hakkındaki 12. madde, 9. maddede yer alan garameten sınırlama için esas alınacağı, buna göre aynı olay çerçevesinde farklı dosyalar üzerinden bilirkişi tayin edildikleri için davalı donatana karşı ileri sürülen diğer deniz alacaklarını tespit edebildiklerini, usul hukuku açısından sınırlı sorumluluğun ileri sürülmesi ve paylaştırmanın yapılması ve devamında icra açısından ilgili dosyaların birleştirilmesinin uygun olacağı, somut olayda da deniz alacağının kaynağının teknelerde meydana gelen eşya zararı olduğu ve bu alacakların hepsi 1976 tarihli Londra Konvansiyonu"nun 6. maddesinden kaynaklandığı için TTK"nun 1332. maddesinde yer alan 83.500 TL"lik ÖÇH sınırı tayin edilirken, davalıların aynı yangın sebebiyle doğan “bütün” ödemelerinin de tespit edilmesi gerektiği, dosya içerisinde davalı ... şirketinin kısmi ödelerde bulunduğunun görüldüğü, ancak dosyalar birleştirilmeden ve bütün ödemeler tespit edilmeden her bir deniz alacağı için sınır tespit etmenin afaki olabileceği, hesap tarzının somutlaştırılması adına kendilerine rapor tanzimi için tevdi edilen 3 dosyadan bilgi sahibi oldukları alacak ve ödeme miktarı dikkate alınarak yapacakları oranlama ile işbu dosyadaki sorumluluk sınırının tespit edilebileceğini bildirerek, 216.670 TL için geçerli olacak sınırın 45.958,ÖÇH olacağı....” bildirilmiş ise de anılan rapora davalı ... vekili itiraz etmiştir.
    Bu durumda mahkemece, anılan bilirkişi raporu ve hukuki mütala benimsendiği halde raporda ve mütalada işaret edilen ve gerekliliği bildirilen dava konusu yangında zarar gören tüm teknelerle ilgili zarar miktarı ve yapılan ödemeler tespit edilip, bu tespitin yapılması için gerektiğinde dosyaların birleştirilmesi yoluna gidilerek bilirkişi raporunda işaret edilen eksiklikler giderilmeden bilirkişilerin bilgi sahibi olduğu “sadece” 3 dosyaya ilişkin rakamların ortalaması esas alınarak yapılan farazi hesaba itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenla davacı ve davalı ... yararına bozmayı gerektirmiştir.
    3-Mahkemece, “davalı ...’ye karşı açılan davada 22.02.2013 tarihinde sigortalının hissesine düşen 17.000,00TL ödeme yaptığından bu davalı yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davalı ... aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına” karar verilmiş ise de davalı ..."nin yaptığı 17.000 TL ödemenin dava tarihi olan 14.12.2012 tarihinden sonra ödendiği sabit olup mahkemece AAÜT’nin “...Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz” hükmünü içeren 6. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmek gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davalı ..."nin yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması yönündeki kararı doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    4-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin davalı ... yönünden red-kabul oranına göre hükmedilen vekalet ücretlerine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin (2), (3) ve (4) nolu benlerin kapsamı dışında kalan, davalı ... vekilinin (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı ve davalı ... yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ..."ye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ... yönünden davanın red-kabul oranına göre hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi