8. Hukuk Dairesi 2015/13234 E. , 2015/22959 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Alacak
İ.. S.. ile İ.. S.. ve M.. S.. aralarındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde temliken tescil, olmadığı takdirde taşınmaz ve bina bedelenin alınması davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen ... gün ve 2013/... Ebas-2014/... Karar sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı İ.. S.. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... parsel kapsamında kalan 6000 m2 yeri iki ayrı dönemde senetlerle satın aldığını, satın aldığı taşınmaz bölümü üzerine bina yaptığını ancak daha sonra taşınmazı muvazaalı olarak oğluna devrettiğini açıklayarak, öncelikle satın alma, olmadığı takdirde iyi niyetle yaptığı bina nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline, taleplerin uygun görülmemesi halinde satış bedelinin uyarlanmak suretiyle yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı İ.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu ... parsel,... tarihinde satış yoluyla davalı İ.. S.. adına tescil edilmiş, ... tarihinde satış nedeniyle diğer davalı M.. S.."e devredilmiştir.
Dava; tapu dışı satınalma nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK"nun 724.maddesi uyarınca temliken tescil veya satış bedelinin tahsiline ilişkindir. Davacı davayı terditli olarak açmış, iyi niyetli olarak davalıdan satın aldığı yere bina yaptığını, davalının binanın yapılmasına karşı koymadığını bildirerek bina değerinin yüksek olması nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece, tapu dışı satış ve satış bedelinin uyarlanmasına ilişkin olarak karar verilmiş olmasına karşılık davacı tarafın temliken tescil isteği konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
6100 sayılı HMK"nun 297/2 (1086 sayılı HUMK.nun 388/son) maddesinde; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıklanmıştır.
Yasa"nın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Yine HMK"nun 27. maddesinin (HUMK"nun 73.m) 2. bendi “c” bölümünde de hukuki dinlenilme hakkının “Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini”de içerdiği açıklanarak bu husus vurgulanmıştır.
O halde; mahkemece, taraflarca sunulan tüm deliller, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundaki açıklamalar değerlendirilerek, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözönünde tutularak elde edilecek sonuca göre, her bir taleple ilgili kabul ve ret sebeplerini içeren, tarafları doyurucu, hukuki denetimi mümkün, özellikle Anayasa"nın 141/3. maddesi, ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK"nun 297. (Mülga HUMK"nun 381, 388, 389.) ve 27.maddeleri gözetilerek denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz isteminin incelenmesine yer olmadığına,Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL.Avukatlık ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.175,00 TL peşin harcın istek halinde davalı İ.. S.."e iadesine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.