20. Hukuk Dairesi 2019/546 E. , 2019/2342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki ... kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 108 ada 1 parsel sayılı 31.271.146,16 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... niteliğiyle davalı Hazine adına; 110 ada 1 parsel sayılı 1.540.025,25 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... niteliğiyle davalı Hazine adına; 111 ada 1 parsel sayılı 500.981,66 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... niteliğiyle davalı Hazine adına; 172 ada 5 parsel sayılı 26.060,07 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına; 235 ada 26 parsel sayılı 49.216,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir.
2007/223 Esas sayılı asıl dosyada davacı ...; ... ilçesi ... köyünün ... mevkiinde kain tapunun 1990 tarih 28 numarasında adına kayıtlı, yine aynı mevkiide kain tapunun 03.08.1990 tarih 23, 33, 28 ve 06.08.1990 tarih 38, 34, 31 numarasında adına kayıtlı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazlara 108 ada 1 parsel numarası verilerek ... vasfıyla davalı adına tespitinin yapıldığını; birleştirilen 2010/1 Esas sayılı dosyada 110 ada 1 ve 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kendisine ait tapulu yerlerin ... vasfıyla Hazine adına tespit edildiğini belirterek taşınmazların tespitlerinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Yapılan keşifte dava edilen taşınmazların bir kısmının 172 ada 5 ve 111 ada 1 sayılı parseller içerisinde kaldığı tespit edilmiş, bu parsel tutanakları davalı hale getirilmiştir.
Birleştirilen 2007/228 Esas sayılı dosyada davacı ..., mülkiyeti kendisine ait olan taşınmazın 108 ada 1 sayılı parsel olarak ... vasfıyla Hazine adına tespit edildiğini belirterek taşınmazın tespitinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen 2007/230 Esas sayılı dosyada davacı ..., mülkiyeti kendisine ait olan taşınmazın 108 ada 1 sayılı parsel olarak ... vasfıyla Hazine adına tespit edildiğini belirterek taşınmazın tespitinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen 2007/342 Esas sayılı dosyada davacı ..., mülkiyeti kendisine ait olan taşınmazın 235 ada 26 sayılı parsel olarak ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiğini belirterek taşınmazın tespitinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen 2010/2 Esas sayılı dosyada davacı ..., ..., ..., ..., ... vekili ..., köyünde 176 nolu ... Kadastro Komisyon Başkanlığınca yapılan ... kadastrosu çalışmaları sırasında müvekkillerine ait yerlerin ... sınırları içerisinde bırakıldığını, bu taşınmazların kadimden beridir müvekkillere ait olup tapulu olduklarını beyan etmiş ve dava konusu taşınmazların müvekkilleri adına tapuya tescilini talep etmiştir. Yapılan keşifte dava edilen taşınmazların bilirkişi raporunda (K) ve (L) harfleri ile gösterilen kısımlarının 108 ada 1 sayılı parsel içerisinde kaldığı tespit edilerek bu dava 2007/223 Esas sayılı dosya ile birleştirilmiştir.
Mahkemece asıl dava ve birleştirilen 2010/1 Esas sayılı dosya yönünden; davacı ..."un açmış olduğu davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 108 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişisi ..."ın krokisinde (1) rakamıyla gösterilen 10336,58 m² büyüklüğündeki taşınmaza aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 172 ada 5 sayılı parselin fen bilirkişisi ..."ın krokisinde (4) rakamıyla gösterilen 11102,06 m² büyüklüğündeki taşınmaza aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleştirilen 2007/342 Esas, birleştirilen 2007/228 Esas, birleştirilen 2007/230 Esas, birleştirilen 2010/2 Esas sayılı dosyalar yönünden davanın reddine, dava konusu ... ilçesi, ... köyü 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan kısmının ... vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 172 ada 5 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan kısmının ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline, 235 ada 26, 110 ada 1 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm bir kısım davacılar vekili tarafından 2007/223, 2010/1 ve 2010/2 Esas sayılı dosyaların reddedilen kısmına, davalı Hazine vekili tarafından da 2007/223 ve 2010/1 Esas sayılı dosyaların kısmen kabul edilen kısmına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ... kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece usûl ve kanuna aykırı olarak, eksik araştırma ile hüküm kurulmuştur.
Asıl davada ve birleştirilen davalarda davacıların tapu kayıtlarına dayanmalarına rağmen mahkemece dayanak tapu kayıtlarının oluşumlarına esas tescil dosyaları getirtilip tapu kayıtları usulüne uygun olarak uygulanmayarak soyut bir tapu uygulaması ile yetinilmiş; 2007/223 Esas sayılı asıl ve 2010/1 Esas sayılı birleştirilen dosyalarda dava konusu taşınmazların en eski tarihli ve kadastro tespitinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarındaki konumu ... bilirkişisinin raporunda gösterilmemiş olmasına ve birleşen 2010/2 Esas sayılı dosyada, dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak hava fotoğrafı incelemesi hiç yapılmamasına rağmen eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporları hükme esas alınmış; asıl davanın davacısının Hasan olan adı hükme ... olarak yazılmış; yine bu davacının senetsizden toplam 95.182,624 m² kazanımı varken hükümle birlikte toplam 21.438,62 m² taşınmazın da senetsizden davacı adına tesciline karar verilerek senetsiz edinimine ilişkin sınır aşılmış, kabule göre davacı adına tesciline karar verilen (1) nolu kısmın ... içi açıklık olduğuna dikkat edilmemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davacıların dayandığı tapu kayıtları (sadece Tapu müdürlüğünden değil gerekiyorsa Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından da araştırılarak) ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa tescil krokisi ile birlikte getirtilmeli; tapu kaydının revizyon görüp görmediğinin, revizyon görmemişse nedeninin, revizyon görmüşse bu kayıtların hangi parsellere revizyon gördüğünün ilgili birimlerden sorulmalı, revizyon görmesi halinde bu parsellerin kadastro tutanakları ve eklerinin, çaplarının, kesinleşmişse tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte dosya arasında yer almalı; dayanak tapuların oluşumuna esas tescil ilamlarının hasımsız dava sonucunda oluşması durumunda bu ilamların Hazine ve ... Yönetimini bağlayıp bağlamayacağı değerlendirilmeli; en eski ve kadastro tespitinden 20 yıl öncesi tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilerek önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, 1 fen ve 1 ziraat bilirkişisi marifetiyle yapılacak keşifte taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; davacıların tapu kayıtlarının sınırları tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi sağlanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen ve gösterilemeyen sınırlar konusunda taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanağı belgelerle denetlenmeli, uzman fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği nokta ve sınırların işaretlendiği, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilerek tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı
kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazların bir bütün olarak düşünüldüğünde 6831 sayılı Kanunun 17/1-2. maddeleri karşısındaki durumu araştırılmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte 1980li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazların toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazların fiili durumumu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259. ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, yasal 40 ve 100 dönümlük sınırlar da dikkate alınıp toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Davaya konu taşınmazlardan 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, mahkemenin 2017/7 Esas sayılı dosyasında da davalı olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından, eldeki davanın bu dava ile birleştirilip birleştirilmeyeceğinin de değerlendirimesi gerekmektedir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.