Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1613
Karar No: 2020/6732
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/1613 Esas 2020/6732 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2020/1613 E.  ,  2020/6732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacılar vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalışmaya başlatılırken bono alındığını, iş sözleşmesinin sona ermesi üzerine işverenin bu bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığını ileri sürerek icra takibine konu bono sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, icra inkar tazminatının ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 23.11.2012 tarihli celsede; takibe konu bedelin ödendiğini ve davayı istirdat davası olarak takip ettiklerini bildirmişlerdir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, icra takibinin dayanağı olan senedin taraflar arasında eskiden var olan işçi işveren ilişkisine dayanmadığını, senet borcunun iş sözleşmesi dışında, şirkete olan şahsi borçtan doğduğunu, bu sebeple öncelikle genel mahkemelerin görev alanına giren iş bu davada görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, aksi halde davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, 1.585,87 TL nin 330,00 TL sinin 30/09/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 31/10/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 30/11/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 31/12/2011 tarihinden, 265,87 TL sinin 31/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
    2-Somut olayda, Mahkemece davanın istirdat davasına dönüştüğünün kabulü ile davacının 1.980,00 TL asıl alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına - tahsiline dair verilen karar Dairemizin 08.05.2019 tarih, 2016/10690 esas - 2019/10021 karar sayılı ilamında belirtilen “ taraf vekillerinin mazeret dilekçesi sunduğu 25.12.2015 tarihli 14.celsede, mahkeme tarafların mazeretlerini kabul ederek duruşma gününün uyaptan öğrenilmesine, duruşmanın da 29.12.2016 tarihine bırakılmasına karar vermiş, ancak bir sonraki celse olan 15.celseyi 29.12.2015 tarihinde gerçekleştirerek davalının yokluğunda karar vermiştir. Buna göre duruşmanın bırakıldığı tarih ile kararın açıklandığı duruşma tarihi farklı olduğundan bu durum savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde görülmüştür. Mahkemece, karar verilmeden önce davalının da beyanı alınarak yeniden hüküm tesis edilmelidir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda “Dosyaya sunulan 13.09.2011 tarihli protokol ile borcun taksitlere bölündüğü anlaşılmıştır. Son taksit tarihi Şubat 2012 "dir. Bir an için son taksidin davalı vekilinin icra takibine konu alacakların tamamının tahsil edildiğine ilişkin beyan ve kabulünü içeren dilekçe tarihinde (02.07.2012 tarihinde) yapıldığı düşünülse dahi ıslah tarihi olan 03.11.2014 tarihi itibariyle istirdat davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olacaktır. Buna göre davacının ıslah talebini 1 yıllık hak düşürücü süre içinde yapmadığı anlaşılmakla, davacının icra takip toplamı olan 1.585,87 TL alacağının kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine ” dair karar verilmiştir.
    Mahkemece, ıslah tarihi itibariyle istirdat davası açılması için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğuna dair gerekçesi dosya kapsamına uygun değildir.
    İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesinde, borçlunun icra takibinden önce veya sonra borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin 6. fıkrasında, menfi tespit davası sırasında borç ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği öngörülmüştür.
    Dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davacının ... 6. İcra Müdürlüğünün 2011/6558 esas sayılı icra takip dosyası ile istenen miktar hakkında borçlu olmadığının tespiti istenmiş, akabinde yargılama devam ederken taraflar arasında ... 6. İcra Müdürlüğünün 2011/6558 esas sayılı icra takip dosyasındaki takip tutarına istinaden 13.09.2011 tarihli, takip konusu alacak tutarının 6 taksit halinde belirlenen vadelerde 330,00’ar TL olarak ödeneceğine ilişkin protokol yapılmıştır. Davacılar vekilinin 23.11.2012 tarihli beyan dilekçesi ile davacının anılan protokol uyarınca davacının icra tehdidi altında ödeme yaptığını beyanla davayı istirdat davası olarak takip ettiklerini belirttiği görülmüştür. Davacılar vekili 03.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunda yapılan hesaplama esas alınarak istirdat davasına konu olan miktar 1.980,00 TL olarak belirlenmiştir.
    Taraflar arasında yapılan protokol dava konusu icra takibine ilişkin olmakla, Mahkemece söz konusu protokolde düzenlenen her bir vadeye göre istirdat davası açma tarihi belirlenmesi gerektiğine dair değerlendirme yapması hatalıdır. Bu husus bozma sebebi ise de, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: (a) Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasındaki 1 numaralı bendin hükümden tamamen çıkartılarak yerine ; “1-1.980,00 TL nin 330,00 TL sinin 30/09/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 31/10/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 30/11/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 31/12/2011 tarihinden, 330,00 TL sinin 31/01/2012, 330,00 TL sinin 29/02/2012tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    (b) Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasındaki 3 numaralı bendin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; “ 3-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    (c) Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasındaki 4 numaralı bendin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; “Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” sözcüklerinin yazılmasına,
    (d) Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasındaki 5 numaralı bendin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; “Davacı tarafından harcanan 398,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 20,58 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    (e) Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasındaki 6 numaralı bendin hükümden tamamen çıkartılarak yerine ; “Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTEREK ONANMASINA, temyiz harcınının istek halinde ilgililere iadesine, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi