3. Ceza Dairesi 2020/3671 E. , 2020/6220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Şarkikaraağaç Devlet Hastanesince tanzim edilen mağdurun yaralanmasına ilişkin 13.01.2016 tarihli raporda ""3 gün önce kocasının kendisini odun sopası ile dövdüğünü ifade eden hastanın sol dizinde 4*2 cm ekimoz, sol bacak arka tarafta 10 cm çapında ekimoz, muayenede sol dizde hassasiyet, sağ bacak arka tarafında 4 cm çapında ekimoz mevcuttur. Hastanın röntgen sonuçlarında bir patolojiye rastlanmadı. Ayrıca eşinin dudağına da vurduğunu ifade eden hastanın alt dudağının ortasında 0,5 cm küçük bir yarık ve şişlik mevcuttu. Hastanın mevcut durumda hayati tehlikesi bulunmaktadır. Durum bildirir kesin hekim raporudur."" şeklinde tespitlere yer verildiği, rapor içeriğinin Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, hükme esas alınacak yeterlilikte bulunmadığı anlaşılmakla; mağdurun tüm tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, özellikle söz konusu yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceğine ilişkin hususu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kat"i raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanığın adli sicil kaydında engel sabıkasının bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinde 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile yapılan değişiklikten önce, daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların yargılama konusu suçla ilgili kurulacak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği, 05.04.2016 tarihli celsede sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul ettiği, mağdurun şikayetçi olmadığı ve zarar talebinde de bulunmadığı hususları gözetilmeksizin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesine uygun yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3)Sanık hakkında hükmedilen adli para cezası olduğu halde, kısa süreli hapis cezasına hükmedildiğinden bahisle CMK’nin 231/8 maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4)Sanık hakkında eşi olan mağdura karşı sopa ve demir çubuk ile basit kasten yaralama suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 86/3-a-e maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış mahkeme tarafından da sanığın eyleminin eşi olan mağdura karşı sopa ve demir çubuk ile basit kasten yaralama olarak kabul edilmesine rağmen sadece 5237 sayılı TCK"nin 86/3-a maddesi ile hüküm kurulması,5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesinin hükümde gösterilmemesi,
5)28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, sanık hakkındaki hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 09.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.