Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21775
Karar No: 2019/1309
Karar Tarihi: 12.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/21775 Esas 2019/1309 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın malvarlığının edinilmesinde davacının herhangi bir katkısı olmadığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil, katkı payı ve katılma alacağı davası sonucunda mahkeme, tasfiyeye konu olan 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının %50 katkı oranı kabul edilerek ve dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının kabulüyle davacının alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak, karar davacının %50 katkı oranının dosya kapsamına uygun olmadığına ve mahkeme tarafından tümüyle reddedilen tasfiyeye konu 8 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davacının katkısı olduğunun kabul edilerek hüküm verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
TBK'nin 50. maddesi, eşlerden her birinin, diğer eşin malvarlığının artmasına yol açan her türlü katkısı nedeniyle edinilmiş malvarlığı değerlerinden, tasfiye sırasında hakkaniyete uygun olarak yararlandırılacağını belirtirken, TMK'nin 4. maddesi de evlilik birliği süresince eşlerin katkıları oranında pay sahipliği bulunduğunu vurgulamaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2016/21775 E.  ,  2019/1309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katkı Payı ve Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde tarafların ortak çalışması sonucu ve davacının ziynetleri de kullanılarak iki adet taşınmaz ve bir adet araç alınıp davalı adına tescil edildiğini açıklayarak 01.01.2002 öncesi edinilen taşınmazlar yönünden öncelikle davalı adına olan kayıtların iptali davacı adına tescilini bu mümkün olmadığı takdirde tespit edilecek alacağın faiziyle tahsilini, 01.01.2002 sonrası edinilen araç yönünden ise tespit edilecek alacağın faiziyle tahsilini talep etmiş, dava değeri fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL olarak bildirilmiştir. Davacı vekili sunduğu 15.05.2013 ve 03.02.2016 havale tarihli dilekçeleriyle 5 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 20.000,00 TL, 8 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 29.000,00 TL ve araç yönünden 1.000,00 TL olarak taleplerini açıklamıştır. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 23.06.2016 tarihli dilekçeyle talep miktarı 5 parsel yönünden 78.540,00 TL"ye, 8 parsel yönünden 41.600,00 TL"ye ve araç yönünden ise 9.543,50 TL"ye yükseltilmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, dava konusu 5 parsel sayılı taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının kabulüyle 78.540,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının araç yönünden katılma alacağı talebinin kabulüyle 9.543,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, tasfiyeye konu 8 parsel yönünden talebin tümden reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki bilgi, belge ve beyanlar incelendiğinde 8 parselin üzerindeki eski dükkanla birlikte evlilik birliği içinde 1982 yılında davalı adına satın alındıktan sonra davacı kadının dükkanda sürekli ve düzenli çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Eski dükkanın yıkılarak 1992 yılında yeni dükkanın inşa edildiği ve davacı kadının dükkan ilk alındığından itibaren çalıştığı hususları birlikte değerlendirildiğinde bu parsel üzerindeki yeni dükkan yönünden davacının katkıda bulunduğunun kabulü gerekir.
    Bu nedenle mahkemece, öncelikle 8 parsel üzerine inşa edilen dükkanın (zemin hariç) dava tarihi itibariyle değeri tespit edilmeli, davacının çalışması gözetilerek TMK"nin 4. ve TBK"nin 50. maddeleri uyarınca hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek, bu oranın dükkanın dava tarihi itibariyle değeri çarpılmak suretiyle talepte gözetilerek davacı lehine katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken, tümüyle red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    3.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, tasfiyeye konu 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının % 50 katkı oranı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde alacağa hükmedilmiş ise de, 5 parselin arsa alımı ve üzerindeki yapının inşa süreci birlikte değerlendirildiğinde, katkı oranı miktarının dosya kapsamına uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Tasfiyeye konu 5 parselin arsası 1988 yılında alınmış, üzerindeki yapının zemin katı 1989, birinci kat ise 1999 yılında inşa edilmiştir.
    Davacının 8 parsel sayılı taşınmaz alındıktan sonra dükkanda düzenli ve sürekli çalışmaya başladığı, açıklanan şekilde arsa alım ve katların yapım tarihleri ile davacının çalışma süreleri ve dosya kapsamı gözetilerek bir değerlendirme yapılıp, davacının katkı oranı ve katkı payı alacağının belirlenmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinde %50 katkısı olduğunun kabulüyle yazılı şekilde alacağa hükmedilmesi de hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraf vekillerinin esasa yönelik diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, bozma nedenine göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine
    12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi