17. Hukuk Dairesi 2016/983 E. , 2018/11179 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin 06/01/2010 tarihinde ... Caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçerken davalı ... nun sevk ve idaresinde bulunan kamyonetin müvekkiline çarptığını, müvekkilinin kalçasında kırık meydana geldiğini, başının sol tarafının yarıldığını, davalının kazanın meydana gelmesinden 8/8 kusurlu olduğunu, aracın davalı ...ile zorunlu mali mesuliyet sigortalı olduğunu, müvekkilinin iş gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi kayıplarının olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen maddi zararının tazminine ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı yanın ıslah dilekçesi de gözetilerek maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.380,97 TL"nin davalılardan Generali Sigorta A.Ş"den poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden başlamak diğer davalılardan olay tarihinden itibaren
başlamak üzere yasal faizi ile birlikte dayanışmalı olarak davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacı yanın manevi tazminat istemi davalılardan Generali Sigorta A.Ş dışındaki diğer davalılar açısından değerlendirilerek meydana gelen kazada tarafların kusur oranı, ekonomik sosyal koşulları ve TMK"nin 4. maddesi gereği hakkaniyet ilkesi gözetilerek, istemin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Şafak ve Soner"den dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya ödenmesine fazlaya dair istemin reddine,karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, mahkemece davacı için 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutara hükmedilmesi gerekmektedir. Somut olayda olayın meydana geliş şekli, davacının maluliyetinin
derecesi dikkate alındığında davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.