17. Hukuk Dairesi 2016/954 E. , 2018/11175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 18/06/2012 günü davalı ... yönetimindeki diğer davalı ..."e ait aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek, ... istikametinde kontrolsüz bir şekilde sol şeride girdiğini, tamamen kusurlu olarak davacılardan ... yönetimindeki araca çarptığını, otoda bulunan davacılar ..., müşterek çocukları ... ve ..."in ağır şekilde yaralanmalarına sebep olduğunu, hastanelere sevk edilen davacıların tedavilerinin çok uzun ve masraflı olup, kazanın psikolojik tesirinin ve tedavilerinin halen devam ettiğini, bu nedenlerle olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte her bir davacı için 10.000,00’er TL, toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL ve davalı küçük ... için 6.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/06/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen
ve müştereken tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak, her bir davacı yönünden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden kendilerini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece her bir davacının reddedilen manevi tazminat talebi bakımından davalılar lehine vekalet ücreti yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 7.bendindeki "reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.500,00 TL" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine “davacılar Ali, Rina ve Gila"dan ayrı ayrı 1.500,00"er TL" ibarelerinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.