Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre; tehdit suçunun uzlaşmaya tabi olmayan kasten yaralama suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, TCK"nın 58/3. maddesi nedeniyle kasten yaralama suçları için öngörülen seçimlik cezalardan zorunlu olarak tercih edilen hapis cezalarının aynı Kanun"un 50/2. maddesi hükmü uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamış ve başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın aşamalarda, mağdur ..."in, kendisine "" şerefsiz olma, insanların ekmeğine mani olma"" dediğini ve mağdur ..."nun da hakaret ettiğini savunması, tanık ..."nın da müşteki İklim"in sanığa belirtildiği şekilde sözler söylediğini ve bu konuşmadan yaklaşık 15 dakika sonra söz konusu olayların yaşandığını beyan etmesi karşısında; olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak, sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.