18. Ceza Dairesi 2017/1502 E. , 2017/5886 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2016 tarihli ve 2016/334 esas, 2016/439 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2017 gün ve 7400 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, somut olayda, sanığın bir internet sosyal paylaşım sitesinde yaptığı bir paylaşım üzerine iş bu dosyanın müştekisi olup, İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2016 tarihli ve 2015/354 esas, 2016/96 sayılı dosyasının sanığı olan ... tarafından hakaret içerikli yorumlar yapıldığından bahisle ...’nun İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2016 tarihli ve 2015/354 esas, 2016/96 sayılı dosyasında hakaret suçundan mahkum olduğu, dosyanın halen Yargıtay’da temyiz incelemesinde olduğu, anılan dosyanın suç tarihinin 23/02/2015 tarihi olup, iddianame tanzim tarihinin 22/05/2015 olduğu, incelemeye konu dosyanın ise, ...’nun yaptığı yorumlar üzerine, sanık ...’ın 05/03/2015 tarihinde yaptığı “saldırgan ve sapık, temyiz kudreti araştırılması gerek” şeklindeki yorumu nedeniyle açılmış hakaret davası olduğu, her iki suç tarihinin İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2015 tarihli iddianamesinden önce olduğu, 5237 sayılı Kanun"un 129. maddesinde yer alan karşılıklı hakaret düzenlemesi yönünden değerlendirilmek üzere dosyaların birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrı ayrı değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Türk Ceza Kanunu"nun, "haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret" başlıklı 129. maddesinin üçüncü fıkrasında;
"Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi hâlinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir" şeklindeki düzenlemeyle karşılıklı hakaret halinde bazen yalnız bir tarafın, bazen ise her iki tarafın yararlanabileceği hakaret suçuna özel, şahsi bir cezasızlık yada cezada indirim hali öngörülmüştür.
"Karşılıklı hakaret" hükmünün uygulanabilmesi için;
1- Karşılıklı olarak işlenen suçların TCK"nun 125. maddesinde yer alan tanıma uygun hakaret suçundan ibaret olması,
2- İlk hakareti gerçekleştiren kişinin haksız olması,
3- Hakaretlerin karşılıklı olması,
4- Karşılıklı hakaretler arasında illiyet bağının bulunması
Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bu şartların varlığı halinde, mahkemece, olayın mahiyetine göre taraflardan birisi veya her ikisi hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi 5271 sayılı CMK"nın 223/4-c maddesi gereğince ceza verilmesinden de vazgeçilebilecektir.”
TCK"nın 129/3 maddesinin uygulanabilme koşulları oluştuğu hallerde, tarafların cezalandırılıp cezalandırılmayacağı, ya da hangisinin cezalandırılacağı konusunda hakim takdir yetkisini kullanacaktır. Bu durumda olayın mahiyetine göre mahkemenin her iki tarafın cezasını indirmek ya da iki taraf için de ceza verilmesinden vazgeçmek biçiminde karar verebileceği hususunda tereddüt yoktur. Yalnızca taraflardan biri için indirim ya da cezasızlık uygulaması yapması da kanunun öngördüğü bir durumdur. (Osman Yaşar, Hasan Tahsin Gökcan, Mustafa Artuç, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2. baskı, 3. cilt, s. 4277, Adalet Yayınevi, Ankara)
İncelenen dosyada,
Sanık ... hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20/05/2015 tarih, 2015/3293 E., 2015/501 esas nolu iddianame ile müşteki ..."na karşı olduğu iddia edilen 04/02/2015, 05/03/2015 tarihli eylemleri nedeniyle TCK"nın 125/1,2,4,43/1,129 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılıp, Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2016 tarihli ve 2016/334 esas, 2016/439 sayılı kararı ile TCK"nın 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
İnceleme konusu olan dosyanın müştekisi olan ... hakkında Sedef Ünal"a karşı olduğu iddia edilen 23/02/2015 tarihli eylemleri nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 22/05/2015 tarih, 2015/33414 soruşturma, 2015/24679 esas sayılı iddinamesi ile TCK"nın 125/2,4 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile dava açıldığı, İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2016 tarihli ve 2015/354 esas, 2016/96 karar sayılı ilamı ile TCK"nın 125. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Bu dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında temyiz incelemesinde bulunduğu UYAP kayıtlarından anlaşılmıştır.
İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesi birleştirme önerisinde bulunduğu, ancak İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesince bu talep reddedilmesi üzerine İstanbul 38. Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/399 sayılı talebi üzerine İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07/12/2015 tarih, 2015/1139 değişik iş sayılı kararı ile birleştirme önerisinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında, karşılıklı hakaret hallerinde Mahkeme"nin, cezayı indirmek ya da ceza verilmesinden vazgeçmek veyahut yalnızca taraflardan biri için indirim ya da cezasızlık uygulaması yapmak hususunda takdir hakkı bulunsa da, TCK"nın 129/3 maddesini uygulamamak hususunda takdir hakkı bulunmamaktadır.
Mahkemece birleştirme önerisi reddedildiğinden TCK"nın 129. maddesi değerlendirilmemiştir. Birleştirme önerisi reddedilmiş olsa dahi, karşılıklı hakarete konu olan diğer dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgeler getirtilerek incelenip sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 129. maddesi uygulanıp uygulamayacağının tartışılmaması hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce farklı gerekçeyle yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2016 tarihli ve 2016/334 esas, 2016/439 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 16/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.