23. Hukuk Dairesi 2017/1957 E. , 2020/3907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif tarafından üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararının mahkemece iptal edildiğini, mahkeme devam ederken kuraların çekilerek dağıtıldığını, çekilen kuranın iptali için dava açtıklarını; ancak aradan zaman geçmesi ve üyelerin dairelerine yerleşmiş olması nedeniyle reddedildiğini, davalı tarafından ayrıldığı belirtilen dairenin kendi adına tescilini ve normal daire ile arasındaki değer farkını, mümkün değilse bedelini ve dava gününe kadar mahrum kalınan kira bedelini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatife hiçbir ödemesinin bulunmadığını, kooperatif dairelerinin sadece kapı ve pencerelerinin takılarak üyelere teslime dildiğini, bu nedenle kira bedeli istenemeyeceğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı tarafıdan genel kurulda davacının aidat ve gecikme faizlerini ödemesi halinde üyeliğine karar verildiği, davacının bir ödeme yapmadığı, ödeme yaptıktan sonra talepte bulunabileceği, kira talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu, davacının kooperatif üyeliğini devraldığı dava dışı Ali Kocaman’ın az da olsa yapmış olduğu 194,36 TL aidat ödemesinin gözden kaçırıldığı, eski ortağın tüm hak ve yükümlülüklerinin yeni ortağa geçeceği, eskik ödeme olan olan davacının konut karşılığı tazminat alacağının dairemizin hesap formülü ile hesaplanması gerektiği, davacı gibi kooperatife borcu olan üyelere nasıl davranıldığının belirlenmesi gerektiği, dairesini teslim alıp yararlanmaya başlayan üyelerin varlığı halinde kira bedeli istenebileceği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği, davacının bilirkişi masrafını yatırmaması nedeniyle 21.06.2016 tarihli celsede dört hafta kesin süre verilerek ücretin yatırılmadığı taktirde bilirkişi delilinden vazgeçilmiş sayılacağı ihtarının yapıldığı, kesin süreden sonra 04.10.2016 tarihinde masrafın yatırılması nedeniyle bilirkişi incelemesi talep edilemeyeceği, davacı tarafça davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.