
Esas No: 2020/9004
Karar No: 2021/6990
Karar Tarihi: 25.03.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/9004 Esas 2021/6990 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/03/2021 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ve asaleten kendisi geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 24/06/1985 tarihinden emekli olduğu 04/04/2016 tarihine kadar davalı bankada çalıştığını, 1.Grup Yönetici olarak emekli olduğunu,01/01/2002 tarihinden sonra işçi statüsünde çalışmaya devam ettiğini, 23/07/2012 yılında ikale adı altında sözleşme imzalatılacağının bildirildiğini, bu ikale sözleşmesinin 2018 yılında imzalanması gerekirken yönetici sınıfı değiştirilerek 2015 yılında yenilenerek karşılıklı iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, 04/04/2016 tarihinde zorunlu emekli edildiğini, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve 2 aylık makul süre ücretini aldığını, en son işçi statüsünde çalışarak emekli olduğunu, davalının, davacının ilk işe giriş tarihine göre işlem yapmadığını, davalı bankanın belirsiz süreli iş sözleşmesinin 4.maddesine aykırı davrandığını, bu nedenle fark kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini, yönetici grubu çizelgesinde 1.Grup yönetici/yönetmen görevinin personel emekliliklerinin hesaplanmasında yaş ve hizmet yılının 90 Yıl baz alınarak hesaplanmasının kararlaştırıldığını, davacının 84 yıl üzerinden emekliliğe sevk edilmesi sebebiyle bu duruma itiraz ettiğini, davacının görevinin değiştirildiğini, bu atamadan sonra Kasım 2013 ayında 300,00 TL ve devam eden diğer aylarda 900,00 TL maaş farkının meydana geldiğini, 2013 Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin ikramiyelerinin de ücret düşüklüğü sebebiyle eksik ödendiğini, temettü farkının davacının emekliliğine kadar sürdüğünü, yasal haklarının düşük ücret üzerinden hesaplandığını, 02/10/2013 tarihinden sonra yapılan ücret düşüklüğüne davacının muvafakatinin bulunmadığını ileri sürerek fark kıdem tazminatı, ileriye dönük 3 yıllık ücret alacağı, maaş- ikramiye- temettü farkının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; davacının davalı işveren bünyesinde 24/06/1985 - 04/04/2016 tarihleri arasında 30 yıl 9 ay 10 gün süreyle çalıştığı, işe giriş - çıkış bildirgeleri ve dosya kapsamı ile sabit olduğu,31.08.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda davacının hak kazandığı fark kıdem tazminatı miktarının hesaplandığını,, davacınn 2013 yılı Kasım ayında ücretinin iradesi dışında düşürüldüğünü, ileriye dönük ücret alacağı talebinin davalı bankanın 23.07.2012 tarihli ve 7573 sayılı genelgesine dayandığını, dosyadaki belgelere göre davacının yönetici görev grubu içerisinde yer aldığını, bu sebeple 04.04.2016-01.04.2019 tarihleri arasındaki dönem için davacının talep ettiği alacağın hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olmaması, davacının 2013 yılında ... ilindeki şubeye yapılan görevlendirme sonrası üç yıla yakın bir süre işveren tarafından belirlenen operasyon asistanı kadrosunda ve bu kadroya uygun ücretle çalışmış olması sebebiyle bu görevlendirmeye muvafakat etmiş sayılması, davacının gerekli şartları sağlayarak Emekli Sandığı"ndan emekli aylığı alması sebebiyle iş sözleşmesindeki 5.madde hükmünün uygulanamayacak olması, ikale sonrası dönemde davacının işe iade davası da açmamış olması hep birlikte değerlendirildiğinde, tüm taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf talebi yerine görülerek İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabul yönündeki hükmü bozularak ortadan kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İstinaf başvurusunda alınması gereken harçlarla ilgili olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344/1. maddesinde “ İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” ve 346/1. maddesinde “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.” şeklinde düzenlemeler yer verilmiştir.
Nispi karar ve ilam harcına tabi davaların kabulüne (ya da kısmen kabulüne) ilişkin kararların istinaf edilmesi halinde alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı nispi olup, Mahkemece alınmasına karar verilen nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak (nispi istinaf karar ve ilam harcı olarak) alınır.
Davalı ....’nin istinaf başvurusu harçtan muaf olup olduğu kabulüne göre harç alınmadan yapılmıştır. Şu halde; öncelikle, davalı bankanın harçtan muaf olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
5230 sayılı ... Türk Anonim Şirketinin ... Bankası Anonim Şirketine Devri Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 11’inci maddesinde;
"4603 sayılı Kanuna tâbi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak dava ve takipler sonuçlandırılıncaya kadar, 492 sayılı Harçlar Kanununun 2, 23 ve 29 uncu maddeleri ile 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükümleri uygulanmaz, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Bankaların mahkeme ilâmını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartı da aranmaz." hükmü bulunmaktadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun Geçici 13’üncü maddesinde ise;
"Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Hâlinde ... Bankası A.Ş. dâhil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri.." nin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu madde ile atıf yapılarak kapsam dâhilindeki bankalar için de uygulanacağı hükme bağlanan aynı yasanın 140’ıncı maddesinde ise fon’un, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu şeklinde düzenleme yapılmıştır.
4603 sayılı Kanun kapsamında bulunan ... Bankası 5411 sayılı Bankacılık Kanununun Geçici 13’üncü maddesine göre 26.12.2003 tarihinden önceki döneme ait kredilerle ilgili olarak davalarda ve 5230 sayılı Kanunun 11’inci maddesi hükmü gereği yeniden yapılandırma sürecinde davacı olarak yer aldığı davalarda harçtan muaftır.
Ancak davalı olarak yer aldığı 5411 sayılı Kanunun Geçici 13 üncü maddesi kapsamında kalmayan eldeki işçilik alacağına ilişkin davada harçtan muaf değildir.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.05.2019 tarih 2019/9-194 Esas ve 2019/631 Karar sayılı ilamında da belirtilen durum açıklanmıştır.
Bu durumda, somut uyuşmazlıkta; davalı bankanın eldeki dava bakımından harçtan muaf olmamasına rağmen İlk Derece Mahkemesince karar ve ilam harcından muaf tutulması hatalı olduğu gibi; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluna başvurma harcı ve istinaf karar harcı yatırılmadan istinaf incelemesi yapılması da isabetsiz olmuştur. Belirtilen sebeple; Bölge Adliye Mahkemesince öncelikle istinaf yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcının davalı banka tarafından tamamlanması için muhtıra çıkartılması sağlanmalı, harçlar tamamlanırsa İlk Derece Mahkemesince karar ve ilam harcına mahkum edilmemesinin hatalı olduğu da göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve harçlar tamamlanmazsa oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu yönler gözetilmeden işin esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.