23. Hukuk Dairesi 2014/2941 E. , 2014/2951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2011/305-2013/90
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. T.. B.. ile davalılar vekili Av. U.. G.. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 6 no"lu dairenin tamamı ile 1 no"lu dairenin ½ payının müvekkiline ait olduğunu, daha önce anılan dairelerin tapu iptali ve tescili için açılan davada 1 no"lu dairenin tamamının 3. kişilere satıldığının öğrenilmesi üzerine bu daire ile ilgili istemin bedele çevrildiğini, davalıların itirazı üzerine tazminat isteminin kabul edilmediğini, bu nedenle bilirkişi raporuyla berilenen 65.000,00 TL"nin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.02.2013 tarihli ıslahla 16.08.2005 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli çekin bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/303 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada, davacının 1 no"lu daireye yönelik tescil talebinin reddine dair kararın kesinleşmesi nedeniyle aynı konu ile ilgili davanın kesin hüküm nedeniyle açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı yan, 20.02.2013 tarihli ıslahla, itirazın iptali davasını tam ıslah ederek, 16.08.2005 keşide tarihli 27.500,00 TL değerindeki çek bedelinin tahsili istemine çevirmiştir. Mahkemece, ıslah istemi kabul edildiği halde, davanın ıslah edilmiş şekli olan çek bedelinin tahsili davası olarak değil, halen asıl davadaki gibi 1 numaralı bağımsız bölümün ½ payının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali gibi düşünülerek
kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Zira, ıslah edilmiş şekli ile bu dava ile mahkemenin 2005/303 Esas sayılı davası ( bozma sonrası 2013/7 Esas ) arasında HMK"nın 303. maddesi anlamında kesin hüküm ilişkisi bulunduğu söylenemez. Diğer yandan, taraflar arasında görülmeye devam eden aynı mahkemenin 2005/303 Esas (bozma sonrası 2013/7 Esas) sayılı davasında, yüklenici 08.12.2005 tarihli delil listesinde, dava konusu çeki, eksik ve kusurlu işler karşılığı arsa sahiplerine verdiğini ileri sürdüğüne göre, mahkemece her iki davanın birleştirilip, her iki davadaki çekin veriliş nedenine ilişkin iddia ve savunmalar birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açılanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalılardan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.