Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8032
Karar No: 2017/6858
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8032 Esas 2017/6858 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8032 E.  ,  2017/6858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09/07/2013 gün ve 2011/620 Esas 2013/509 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 02/02/2016 gün ve 2015/15567 Esas 2016/951 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 1108 parsel sayılı taşınmazın kayden paydaşı olduğunu, ancak davalıların haksız müdahalesi nedeniyle payının 32.994 m2’lik kısmını kullanamadığını, yararlandığı bölümün payından çok az olduğunu, daha önce bu konuya ilişkin açtığı davaların kabulle sonuçlanarak Yargıtay denetiminden geçtiğini ileri sürerek ecrimisil isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davacının taşınmazda yararlandığı bölümün bulunduğunu, sorunun ortaklığın giderilmesi davası ile çözülebileceğini, davacıdan önceki malikle harici taksim yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece onanmıştır. Davalılar, Dairenin 02/04/2015 tarih 2014/19239 Esas 2015/4674 Karar sayılı ilamında, çekişme konusu taşınmazda davacıların da yer kullandığının kabul edildiğini, bu itibarla davacıların payından az yer kullandığı iddiasıyla açılan davanın dinlenemeyeceğine karar verildiğini ileri sürerek karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
    Gerçekten de; çekişme konusu 1108 parsel sayılı taşınmazın davacı, bir kısım davalılar ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalılar... davalı ..."in ... çocukları oldukları ve taşınmazda belirli bir bölümü birlikte kullandıkları sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda somut olaya bakıldığında, bir çok paydaşı olan çekişmeli taşınmazın davanın tarafları ile, dava dışı ... tarafından kullanıldığı, tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşmadığı görülmektedir.
    Bu durumda, uyuşmazlık paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Davacının da 1108 parsel sayılı taşınmazda çekişmesiz olarak kullandığı bir bölüm bulunduğuna göre ihtilafın ortaklığın giderilmesi davasında çözümlenebileceği, payından az yer kullanıldığı iddiasıyla açılan davanın dinlenmesine olanak bulunmadığı açıktır.
    Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin 1068 sayılı HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile Dairenin 02/02/2016 gün ve 2015/15567 Esas 2016/951 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi