22. Hukuk Dairesi 2017/474 E. , 2017/814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca geçerli sebeple feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatmama tazminatının altı aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde başmühendis olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, davalı işverence 27.11.2014 tarihli yazılı fesih bildiriminde detaylı gerekçe açıklanarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre geçerli sebep bulunduğu iddiasıyla, kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi de yapılmak suretiyle feshedilmiştir. Dinlenen davalı tanığının samimi beyanından, soğutma kulelerinde yangın çıkması üzerine davacının olay yerine gittiği, bir kısım işçinin yangından önce şaloma aleti (kesim veya kaynak gibi işlerde kullanılan alev püskürten alet) ile çalışma yapmış olduklarını öğrenmesi üzerine, şaloma aleti ile çalışma yapıldığının yetkililere söylenmemesi için işçilere telkinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı sabit olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 5,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.