Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/980
Karar No: 2021/1327
Karar Tarihi: 09.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/980 Esas 2021/1327 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/980 E.  ,  2021/1327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ÖLÜNCEYE KADAR BAKIM SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- ölünceye kadar bakma akdinin feshi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 09.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen dahili davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, ölünceye kadar bakma akdinin feshi ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, ... olduğu 2648 parsel sayılı taşınmazdaki 400/536 payını 30/12/2005 tarihli ölünceye kadar bakım akdi ile dava dışı oğlu ... ve davalı gelini ...’ye temlik ettiğini, oğlu ...’un 25/09/2013 tarihinde evli ve çocuksuz olarak öldüğünü, bakım borçlularının ölünceye kadar bakma akdi gereklerini yerine getirmediklerini, temlik tarihinden beri kendisi ile hiç ilgilenmediklerini, evlerinin aynı avluda olmasına rağmen kendisinin bir göz odada kendi başına yaşadığını ve tüm ihtiyaçlarını kendi kendine karşıladığını, ayrıca kızı ..."in yardımıyla hayatını sürdürdüğünü, davalının gerek bakım borçlusu asil sıfatıyla gerekse diğer bakım borçlusu müteveffa ... mirasçısı sıfatıyla ölünceye kadar bakma akdinin çekilmez hale gelmesinde tam ve ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek, 30/12/2005 tarihinde akdedilmiş olan ölünceye kadar bakma akdinin feshine ve çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde TBK"nun 617/2. maddesine göre kendisine ömür boyu gelir bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı ile aynı hanede oturduklarını, ikamet ettikleri evin köy evi olduğunu, aynı giriş kapısından girdiklerini ancak odalarının ayrı olduğunu, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davanın eşi ...’un ölümü sonrasında, davacının ..."de oturan kızı ..."in zorlaması ile açıldığını, bakım akdinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının her türlü bakım, gözetim ve sağlık durumları ile ilgilendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı ..., ağabeyi ... ve davalı ..."nin davacı annesine bakmadıklarını, sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini, hatta davalı ..." nin annesine bakmayacağını söylediğini, annesinin ihtiyaçlarını kendisinin görmeye çalıştığını ve açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, iddianın ispatlanamadığı, tarafların aynı avlu içerisinde birlikte yaşamaya devam etmeleri nedeniyle ve davalının beyanlarından da sözleşme gereklerinin yerine getirilmeye devam edeceği sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve TMK"nın 617.maddesindeki şartların oluşmaması nedeniyle davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, ölü ... mirasçıları aleyhine açılan davanın ise TBK"nın 618.maddesi gereğince mülkiyet istenemeyeceğinden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2648 parsel sayılı 536.00 m2 yüzölçümlü, avlulu ev vasıflı taşınmazın 400/536 payı davacı ... adına kayıtlı iken 30.12.2005 tarihinde (intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini) ölünceye kadar bakma akdi ile, eşit paylarla davalı gelini ... ile dava dışı oğlu ... ...’a devrettiği, ...’un 23.09.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı annesi ..., davalı eşi ... ve kardeşi ...’in kaldıkları, ...’in yargılama aşamasında davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, Ölünceye kadar bakıp gözetmek sözleşmesi basitçe taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme şeklinde tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
    Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır. ” şeklinde açıklamıştır.
    Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer. Hemen belirtmek gerekir ki, bakım borçlusunun bakıp gözetmek yükümlülüğü, aksi kararlaştırılmadığı sürece bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp, ikametini temin etme yanında, besleme giydirme hastalığında hekime götürüp, gerekli ihtimamı gösterme, manevi yönden her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri de içerisine alır. Kuşkusuz bakım borçlusu yükümlülüklerini yerine getirirken, aldığı malların kıymetine, bakım alacaklısının önceden sahip olduğu içtimai mevkisine ve hakkaniyet kurallarına göre hareket etmek zorundadır. Öte yandan, yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sonuçları TBK"nin 617. maddesinde açıklanmış sözleşmeden doğan ödevlere aykırılık yüzünden ilişki çekilmez olmuşsa, ya da başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan her birinin tek yanlı olarak sözleşmeyi feshetme, verdiği şeyi geri alma hatta karşı tarafın kusurlu olması halinde tazminat isteme hakkı tanınmıştır. O halde, yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili (makable şamil) olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.
    Öte yandan, TBK"nin 617/son maddesi hükmüne göre; “Hâkim, sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir (kaydı hayat ile bir irat) bağlayabilir.”
    Uyuşmazlığın değinilen hüküm (TBK"nin 617/son maddesi) uyarınca çözüme bağlanması; bakım yükümlülüğünün bir arada yaşamak suretiyle yerine getirilmesi imkanlarının ortadan kalktığı ya da büyük ölçüde sınırlandığı haller için düşünülmelidir. Bunun yanı sıra, takdir edilecek gelir, yanların özel ve ekonomik durumlarına uygun ve adil olmalıdır.
    Somut olaya gelince, davacının bakım borçlularından ...’un 25.09.2013 tarihinde öldüğü, eldeki davanın ise 23.10.2015 tarihinde açıldığı, bu durumda ...’un ölümü üzerine 1 yıl içesinde dava açılmadığı açık bulunmakla, ...’un payı yönünden açılan davanın reddi doğru ise de, ... mirasçılarından dahili davalı ...’in davayı kabul etmiş olması nedeniyle ...’in payı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması, diğer yandan davacı tanıkları ile davalı tanıklarının beyanları karşılaştırıldığında, davacı tanıklarının beyanlarının somut bilgilere dayandığı, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan yükümlülüklerin davalı ... tarafından yerine getirilmediği, davacının ihtiyaçlarını (davacının) kendisinin veya kızı ...’in karşıladığı gözetilerek davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin hatalı takdir edilmesi sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulması da doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2 maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi