3. Hukuk Dairesi 2020/6674 E. , 2021/9095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılardan ... Ltd. Şti, ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 29/04/2010 tarihinde davalı ...’dan emlak komisyonu ve tapu giderleri dahil 84.000 TL bedelle bağımsız bölüm satın aldığını, taşındıktan kısa süre sonra duvarlarda nemlenme fark ettiğini, bu durumu davalı satıcıya bildirdiğini ve mahkeme aracılığıyla yaptırdığı tespitte yapıda izolasyon sorunu olduğunun belirlendiğini, rutubetin yayılarak dairenin her yerinde görülmesi üzerine tekrar tespit yaptırdığını ve yapıda teknik şartnameye uyulmadığının, su yalıtımının hatalı yapıldığının belirlendiğini, evde kalamaz hale geldiğini, satıcının ayıpları gizlediğini, bağımsız bölümü 2012 yılında dava dışı şahsa aldığı bedelin altında bir fiyatla zararına sattığını, bu süreçte evde oturamayıp kira bedeli ödemesi nedeniyle de zarara uğradığını, yaptırdığı tespitler ve gönderdiği ihtarname için de harcama yaptığını; davalı ... Ltd. Şti.nin binayı yapan firma, davalı ... Lt. Şti.nin yapı denetim şirketi, davalılar ... ve ...’nın yapı denetim şirketinin ortakları ve aynı zamanda mühendisleri, davalılar ... ve ..."ın yapı denetçisi inşaat mühendisleri, ...’ün ise yapı kontrol mühendisi olduğunu iddia ederek; bağımsız bölümü aldığı ve sattığı fiyat arasındaki fark zararı 11.500 TL, bu süreçte ödemek zorunda kaldığı iki yıllık kira bedeli zararı 12.000 TL ile tespit, ihtar ve yargılama gideri 6.260 TL olmak üzere toplam 29.750 TL maddi tazminat ile bu süreçte yaşadığı zorluklar ve psikolojik yıpranması sebebiyle 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Davanın açıldığı Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemece; 29.750 TL"nin davalı ..."den tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın ve manevi tazminat isteğinin ise reddine dair verilen karar; davacı ve davalı ...’nun temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 17/11/2016 tarihli ve 2015/29090 E. 2016/21514 K. sayılı, Kararıyla; imalatçı-üretici kavram ve sorumluluklarının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3. ve 4. maddelerinde düzenlendiği, imalatçı-üretici durumunda bulunan kişiye karşı açılan davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece görevsizlik kararı verilerek talep üzerine dava, görevli tüketici mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece; konutun ayıbı bildirilerek düşük fiyata satılması nedeni ile davacının uğradığı menfi zarar tutarı olan 11.500 TL ve evden ayrılarak başka konutta kiracı olarak oturması nedeniyle kira sözleşmesi tarihi 15/12/2010 ile bağımsız bölümü sattığı 24/04/2012 tarihleri arası 1 yıl 4 ay 1 günlük dönem için ödediği kira bedelinin 8.145 TL olmak üzere toplam 19.645 TL’nin 30/03/3015’ten işleyecek yasal faiziyle ... Yapı Denetim Ltd Şti dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davalı ... Den. Ltd. Şti. 03/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğinden bu şirket hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davacının manevi tazminat talebinin ise koşulları oluşmadığından tümden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... Ltd. Şti., ..., ..., ..., Selma İncek, ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemerleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (d) bendi uyarınca, tarafların “taraf ehliyeti” ve “hak ehliyeti”ne sahip olmaları dava şartıdır. Aynı Kanunun 115. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracaktır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) limited şirket tasfiyesini düzenleyen 643. maddesi tasfiye usulü ve tasfiyede şirket organlarının yetkileri bakımından anonim şirket hükümlerine yollama yapmaktadır. Bu durumda limited şirket tasfiyesi bakımından da “ek tasfiye”ye ilişkin TTK’nın 547. maddesi uygulanabilecektir. TTK’nın 547. maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesini içerir.
Davalı ... Ltd. Şti., dava tarihi itibariyle ticaret siciline kayıtlı ve tüzel kişiliği haiz iken 03/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmekle hak ehliyeti ve bu suretle taraf ehliyeti sona ermiştir. Bu durumda, mahkemece, dava açıldıktan sonra terkin edildiği anlaşılan davalı şirketin ihya edilmesi için davacı tarafa süre verilerek şirketin ihyası için dava açması sağlanıp, ihya gerçekleştikten sonra taraf teşkili sağlanmış olacağından bundan sonra yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak terkin edilmiş şirket hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, temyiz eden tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen HUMK"nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz eden tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.