Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17200
Karar No: 2017/8267
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17200 Esas 2017/8267 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/17200 E.  ,  2017/8267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : KADASTRO
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 106 ada 109 parsel sayılı 309.083,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla kamu orta malı olarak, 106 ada 127 parsel sayılı 45.05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz çeşme vasfıyla ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmişlerdir. Davacı ... yasal süresi içerisinde, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu 106 ada 109 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 16.11.2007 tarih, 2007/270 Esas, 2007/267 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen paylar oranında tesciline, 106 ada 127 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazların muris babası adına kayıtlı 08.06.1943 tarih, 20 numaralı tapu kapsamında kaldığını, 106 ada 109 parselin köyle hiçbir alakasının olmadığını, 106 ada 127 parseldeki çeşmeyi 300 yıldan beri içme suyu ve sulama amaçlı kullandıklarını belirterek dava açmıştır. Davalı Hazine temsilcisi ve köy tüzel kişiliği temsilcisi davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece özetle; davacı dayanağı tapu kaydının dava konusu 106 ada 109 parselle birlikte dava dışı bir kısım parselleri kapsadığı, bu parsellerden bir kısmının da zaten tapu malikleri adına yazıldığı bu nedenle tapu kaydına değer verilmediği, taşınmazın evveliyatının mera olmadığı, davacının babasına ait tarla olduğu, ölene kadar babası ..., öldükten sonra da 1990 yılına kadar mirasçılar tarafından kullanıldığı, zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, dava konusu 106 ada 127 parsel sayılı taşınmazda bulunan çeşmeden akan suyun özel su değil genel su olduğu gerekçesiyle temyize konu 106 ada 109 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 106 ada 127 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Davacı dayanağı 08.06.1943 tarih, 20 numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş, başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği de araştırılmamıştır. Komşu parsel tutanakları dosyaya getirtilmiş ise de, tutanakların kesinleşip kesinleşmediği tapu kayıtları getirtilmek suretiyle denetlenmemiştir. Davacı dava dilekçesinde komşu 106 ada 190 mera parseli hakkında da aynı tapuya dayanarak dava açtığı halde bu parselin dosyadan tefrikine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Mahkemece yapılan birinci keşif sonrası alınan ziraat bilirkişi raporunda, 106 ada 109 parselin taşlı, çakıllı, tarıma elverişli olmayan, mera bitkileriyle kaplı, mera vasfında olduğu belirtildiği halde, aynı bilirkişi üçüncü keşif sonrası alınan raporunda sadece fen bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen 29408 metrekarelik kısmı değerlendirmiş, toprak işlemesi yapılmadığını, ekili dikili olmadığını, toprak yapısı, topoğrafik yapısı ve bitki örtüsü itibariyle tarla vasfında olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla ziraat bilirkişi raporu kendi içerisinde çelişkili ve yetersizdir. Ayrıca son keşifte davacı ve vekili, 106 ada 127 parsel ile 106 ada 109 parselin gösterdiği kısmı yönünden davaya devam ettiğini geri kalan kısımdan feragat edildiğini belirttikleri ve 106 ada 109 parselde dava konusu edilen kısım fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile 281.713,30 metrekare olarak gösterildiği halde taşınmazın tamamı yönünden kabul kararı verilmesi de hatalı olmuştur. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davacı dayanağı 08.06.1943 tarih, 20 numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte Tapu Arşiv Daire Başkanlığından getirtilerek dosya içerisine alınmalı, söz konusu kayıtların dava dışı başka parsellere revizyon görüp görmediği Tapu Müdürlüğü’nden sorulmalı, dava konusu taşınmazlara komşu tüm taşınmazların tapu kayıtları ile varsa tescile esas mahkeme kararları getirtilmeli, işbu dosyadan tefrik edilen ve davacı tarafından aynı tapu kaydına dayanılarak açılan komşu 106 ada 190 mera parseli ile ilgili davanın akıbeti araştırılarak yargılaması devam ediyor ise bu dosya ile birleştirilmesi hususu değerlendirilmeli, akabinde çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile mahallinde yeniden keşif yapılarak, davacı dayanağı tapu kaydı yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, tapu kayıtlarının uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uyduğu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edildiği takdirde, tapu hudutlarının değişebilir nitelikte olması nedeniyle 3402 sayılı Yasa’nın 20. maddesi gereğince ancak miktarıyla geçerli olduğu göz önünde bulundurulmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, hangi tarihten beri ve ne şekilde, kim veya kimler tarafından kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, zilyetliğin nasıl intikal ettiği, 106 ada 109 parsel sayılı taşınmazın evvelinden beri mera olup olmadığı, komşu parseller ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler giderilmeli, keşfe katılacak 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazları toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parselleren nasıl ayrıldığını açıklayan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, uzman fen bilirkişisinden ise keşif ve uygulamaları denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu parsellerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye olanak verecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor ile kroki alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, duruma göre davacı murisi yönünden de 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi gereğince belgesiz araştırması yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekili ve davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi