23. Hukuk Dairesi 2013/9214 E. , 2014/2940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2012
NUMARASI : 2006/192-2012/319
Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti ve tapuda ferağa icbar davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı mirasçıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında peşin ödemeli ortak olarak davalı kooperatif üyeliğine kabul edildiğini, 09.11.2002 tarihinde yapılan kur"ayla A blok 15 numaralı daire tahsis edildiği halde, dairenin tapusu davacıya devrolunmadığı gibi kullanımına da engel olunduğunu ileri sürerek, A blok 15 numaralı dairenin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile davalının tapuda ferağa icbarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının peşin ödemeli olarak ortaklığa alınmasına ilişkin genel kurul kararı olmadığını, kaldı ki davacının 25.02.2005 tarihli yönetim kurulu kararıyla da ortaklıktan ihraç edildiğini, dava tarihi itibariyle üyelik sıfatı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının 25.02.2005 tarihli ihraç kararı aleyhine iptal davası açmadığı, davanın açıldığı 11.10.2006 tarihi itibariyle üyelik sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı mirasçıları vekilinin diğer temyiz itirazları göre yerinde görülmemiştir.
2-Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Bu husus dava koşulu olup, mahkemece de re"sen gözönünde bulundurulmalıdır. Davacının üyeliği nedeniyle tahsis edildiğini iddia ettiği dairenin mülkiyetinin tespiti ve davalının tapuda ferağa icbarı isteminin dinlenebilmesi için, davacının davalı kooperatifin üyesi olması ve bunun açılan dava boyunca ve kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir.
Somut olayda, davacının dava tarihi itibariyle ihraç kararı kesinleşmediği için dava tarihinde üye ise de, yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin 25.02.2005 tarihli kararın, yargılama devam ederken 30.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği, ihraç kararının iptaline dair dava açıldığına ya da genel kurula itiraz edildiğine dair bir delil sunulmadığı, dolayısıyla ortaklıktan ihraç kararının yargılama sırasında kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemenin, davacının dava tarihi itibariyle üye olmadığı gerekçesiyle sonuca gitmesi doğru olmamıştır.
Davacı hakkında alınan ihraç kararının dava sırasında kesinleşmesi nedeniyle üyelik sıfatı sona ereceğinden hukuki yarar yokluğundan HMK"nın 114/1-h ve 115/2. madde hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçeyle varılması isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın, gerekçesi değiştirilerek ve ""HÜKÜM"" fıkrasının birinci paragrafındaki "Davanın" ibaresinden sonra "usulden" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı mirasçılarından alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.