19. Ceza Dairesi 2019/2081 E. , 2019/5868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
UYAP ortamında yapılan incelemede sanığın derdest olan ve sonuçlanmış davalarındaki suç ve iddianame tarihleri ile bu davadaki suç ve iddianame tarihi yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun"un 3/19. maddesinden cezalandırma talebi ile dava açılmasına karşın, CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, aynı Kanun"un 3/18. maddesi uygulanarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY
Gümrük kaçakçılığı suçundan sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak sayın çoğunluğun kararına, hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması imkanının sağlanması bakımından, suçtan doğan zararın sanığa bildilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle muhalifim.
Etkin pişmanlık kurumu 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesinde düzenlenmiş olup, ikinci fıkrada istisnalar gösterilerek, soruşturma aşamasında kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katının ödenmesi halinde cezanın yarı oranında indirileceği hüküm altına alınmıştır.
Yapılacak indirim yasa gereği takdiri değil, zorunludur.
Sanığın durumu yasada belirtilen istisnalara girmemektedir.
Sanık hakkında asgari hadden ceza tayin edilmiş olup, etkin pişmanlıktan yararlandığı takdirde, hakkında cezanın ertelenmesi, H.A.G.B. müesseselerinden istifade edebilme imkanı doğabilecektir.
Yakalanan kaçak sigara toplam 298 pakettir.
Mevcut Yargıtay uygulamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında sanığın aktif konumda olması gerektiği belirtilerek, Cumhuriyet savcısı tarafından sanığa hatırlatma yapılmasına gerek bulunmadığı görüşü benimsenmekte, gerekçe olarak da, kanunu bilmemenin mazeret sayılmayacağı ifade edilmektedir.
TCK"nun 4. maddesinde düzenlenen, kanunu bilmemenin mazeret sayılmayacağına ilişkin düzenleme, ceza normu düzenleyen maddelerle ilgilidir. Yani sanık işlemiş olduğu fiilin kanunlarda suç olarak düzenlenmiş olduğunu bilmediğini mazeret olarak ileri süremeyecektir.
Etkin pişmanlık hükmü ceza düzenleyen bir norm olmayıp, sanığa bir hak sağlayan, meydana getirmiş olduğu zararı gidermek suretiyle, sonuçları itibariyle onarıcı adaletin sağlanmasını sağlayan, fert ve toplum/devlet bakımından faydalı sonuç doğuran bir müessesedir.
Yasada zarar miktarının sanığa bildirilmesine ilişkin hüküm bulunmaması, yargı makamlarına bu konuda keyfiyet sunmaz, aksine Cumhuriyet savcısı soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık için yatırması gereken zararın miktarını belirterek bu hakkını hatırlatmalı, soruşturma aşamasında bu gerçekleşmemişse kovuşturma aşamasında hakim tarafından bu eksiklik giderilmelidir.
Sanığa yasada tanınan bir hakkın varlığının sanığa bildirilmesi yargılama makamlarının bir lütfu değil, görevidir. Kanunlarda savcı/hakimin zaten görevi gereği yaptığı, yapması gereken her şeyin yer alması beklenemez.
Özellikle teknik yanı da olan gümrük kaçakçılığı suçundan zararın ne olduğu ve hesaplanması, bırakın bu suçlardan yargılanan sanıkların ortalama kültür seviyesine, çok daha birikimli olduğu düşünebilecek sosyal guruplara mensup insanların dahi bilebileceği bir iş değildir.
Esasen Ceza Muhakemeleri Kanunumuzun genel düzenlemesine baktığımızda, sanık haklarına azami önem verildiği açıktır.
Sanığın etkin pişmanlıktan yararlanma hakkı bulunduğu hatırlatılması, bilmesi çoğu zaman mümkün olmayan gümrüklenmiş değerin iki mislinin rakam olarak bildirilmesi adil yargılama hakkının gereğidir.
Belirttiğim sebeplerle, sanığa kaçak sigaranın gümrüklenmiş değerinin iki mislinin net rakamla bildirilip, ödeme yapıp yapmayacağı sorularak, bu konuda gerekirse sanığa mehil de verilmek suretiyle sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, bu hususlara riayet edilmeden kurulan yerel mahkeme hükmünün onanması görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY
Uyuşmazlık sanığa etkin pişmanlık kurumundan yararlanma hakkının usulüne göre kullandırılmadığı hususuna ilişkindir.
Suça konu fiilde etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini beyan eden, zararı ödeyeceğini bildiren sanığa eşyanın gümrüklenmiş değerinin bildirilerek ödeme imkanı tanınması gereklidir. Oysa mahkemece sadece talimat evrakına eklenen KEMT varakasından sanığın bu değeri bilmesi beklenmektedir. Adil yargılanma hakkı kapsamında yargılama makamının sanığa samimi davranması, ona haklarını tam olarak ve hukuki sonuçlarıyla birlikte öğretmesi gereklidir. Halbuki mahkemece bu husus yerine getirilmemiştir. Bu itibarla sanığın etkin pişmanlık yönündeki iradesinin gerçekleşmesini sağlayacak şartlar usule uygun olarak oluşturulmamıştır. Nitekim sanık temyiz dilekçesinde kendisine yeterli süre verilseydi etkin pişmanlıktan yararlanabileceğini beyan ederek hükmü temyiz etmiştir.
Ezcümle, sanığa haklarının öğretilmesi ve lehine olan etkin pişmanlık hükmünden yararlanmak için yeterli süre, kolaylık ve hukuki imkanlardan yararlandırılmaması adil yargılama hakkı ile hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.
Muhalif Üye