16. Hukuk Dairesi 2015/16798 E. , 2017/8258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 3 parsel sayılı 14.424,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu beyanlar hanesinde belirtilmek suretiyle ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... oğlu ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 15.02.2012 tarih, 2011/3769 Esas, 2012/1413 Karar sayılı ilamı ile; “Dosya keşfe hazır hale getirilmeden keşif giderleri için verilen süre sonucunda, giderlerin yatırılmadığından bahisle davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması ve davanın reddine karar verilmesinin” isabetsizliğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 136 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu 136 ada 3 parsel sayılı taşınmazın muris babası ...’ın ölümüyle kendisine düştüğünü, babasının ölümünden beri kendisinin kullandığını, kardeşlerinin babalarından hisselerine düşen paylarını aldıklarını belirterek muris ... adına yapılan tespitin ipt... ile taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... taşınmazın paylaşım sonucu davacıya düştüğünü, davayı kabul ettiklerini beyan etmişler, ... ve ... davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, orman bilirkişi raporuna göre dava konusu yerin orman olduğu, orman sayılan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç doğru değildir. Dava, şahıslar arasında olup, orman idaresi veya Hazine davada taraf olmadığına göre tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişileri beyanlarında genel olarak, dava konusu taşınmazın muris ...’dan intikal etiğini, davacı tarafından kullanıldığını belirtmekle birlikte taksim hususunda net bir beyanda bulunmamışlardır. Davacı tarafından bildirilen tanıklar, keşif gününü bildirir davetiye ile usulünce keşfe çağrılmamış ve beyanları alınmamıştır. Doğru sonuca ulaşabilmek için, mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişilerin tümü ve taraf tanıkları ile keşif yapılarak, muris ...’dan intikal ettiği anlaşılan dava konusu taşınmazın mirasçıları tarafından taksime konu edilip edilmediği, mirasçılar arasında taksim yapılmışsa ne zaman yapıldığı, taksimde davacıya düşüp düşmediği, diğer mirasçılara taksimde nerelerin verildiği detaylı şekilde sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, 15.02.2012 tarihli bozma kararı öncesi mahkemece, bir kısım davalıların kabul beyanı göz önünde bulundurulmak suretiyle bu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve bu durumun davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği de göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep h...nde temyiz edene iadesine, 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.