9. Hukuk Dairesi 2021/2125 E. , 2021/6988 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/03/2021 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalının müvekkili Bankada şube müdürü olarak çalıştığını ve usulsüz krediler kullandırarak müvekkili bankayı zarara uğrattığını ileri sürerek kredi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; bankanın kredi borcunu ödemeyen müşteriler için açılan davaya müvekkilini dahil ettiğini, bu nedenle emeklilik ikramiyesi ile banka çalışanlarının mensup olduğu sandık tarafından bağlanan maaşının 1/4"ünün haciz edildiğini, bankacılık mevzuatında şube müdürünün kredi müşterileri yanında parasal sorumluluğu olduğuna dair bir hüküm olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davalının 281.692,22 TL net banka zararın sorumlu tutulmasına ilişkin karar davalının temyizi üzerine; Dairemizin 15.11.2016 tarih 2015/26551 esas-2016/20085 karar sayılı ilamı ile “... Dosya içeriğinden, davalı banka tarafından kullandırılan krediler nedeniyle belirli bir riskin oluştuğu ve davalının oluşan bu riskten sorumlu olduğu sabittir. Ancak davacı banka tarafından bu risk nedeniyle kredi verilen müşteriler hakkında icra veya iflas takibi yapılıp yapılmadığı, harici tahsilat olup olmadığı ve varsa yapılan takiplerin nasıl sonuçlandığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu durumda davalının şubede göreve başlamadan önceki dönemde verilen kredilerden sorumluluğuna gidilebilmesi için davalıya çalışıtığı dönemde bu kredilerin eksiklerinin giderilmesi ve teminatlandırılması yönünde davacı bankanın talimat verip vermediği, herhangi bir idari veya yasal işlem yapıp yapmadığı hususları araştırılmadan zarardan sorumlu tutulması hatalıdır. Ayrıca zarara dönüşen risk miktarının tamamen veya kısmen tahsil edilip edilmediği, davacı Banka ile dava dışı kredi borçluları arasında kredi zararınının protokol ile belli bir miktara bağlanıp, sonlandırılıp sonlandırılmadığının net bir biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Keza davalının sunduğu protokol ve ek protokollere ilişkin olarak davacı tarafın beyanları da alınarak, ödeme veya anlaşma yolu ile kredi borçlarının kısmen veya tamamen sona erip ermediği dolayısı ile davalının sorumluluğuna hükmedilebilecek bir zararın mevcut olup olmadığı somut bir biçimde tespit edilmelidir. Bu nedenlerle davacı bankadan; davalının çalıştığı dönemdeki usulsüz krediler nedeni ile takibe gidilen kredi borçlarına ait icra takip dosyalarını bildirmesi istenerek, icra takip dosyaları ilgili icra müdürlüklerinden getirtilmeli ve kredi borçluları ile protokol yapılıp yapılmadığı devam eden takipler olup olmadığı, aciz vesikalarına karşılık yapılan işlemler ve tahsil edilen miktarlar bulunup bulunmadığı belirlenmeli sorumlu olduğu risk miktarları ve mahsup hususun araştırılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; toplanan kanıtlara göre ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının sorumlu tutulması gereken miktarın 112.954,69 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmü temyiz eden davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemece; bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda; davalının 01.11.1996 tarihli genel kredi taahhütnamesi ile ... Makina Tic. Ltd. Şti ‘ne kullandırılan 8.000,00 TL (kanuni takibe intikal eden kredi tutarı 9.437,70 TL) tutarındaki krediden, ... Metal AŞ’ne 16.01.1998 tarihinde kullandırılan 2.000,00 TL tutarındaki krediden ( kanuni takibe intikal eden kredi tutarı 3.514,77 TL) ve ... Ltd. Şti. ve grubuna kullandırılan kredilerden ( 100.002,22 TL) davalının sorumlu olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK)
Ne var ki; Mahkemece bozma ilamının gereğinin tam olarak yerine getirilmediği görülmektedir.
Davalı işçi; ... Metal A.Ş ‘ne ve ... Makin Ltd. Şti’ne kullandırılan kredilerden sorumlu tutulmuş ise de; öncelikle, ... Makine Ltd Şti’ne kullandırılan kredi 01.11.2016 tarihli olup davalı işçi, 24.12.1997-28.01.1999 tarihleri arasında görev yapmıştır. Dolayısıyla, sözü edilen kredi davalı işçinin göreve başlamasından önce kullandırılmıştır. Dairemizin 15.11.2016 tarihli bozma ilamında, davalının şubede çalışmaya başlamadan önce kullandırılan kredilerden sorumlu olduğunun kabul edilebilmesi için davalıya çalıştığı dönemde bu kredilerin eksikliklerinin giderilmesi ve teminatlandırılması yönünde banka talimatı verilip verilmediğinin, idari veya yasal işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bozma sonrasında Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan davalının görevde olduğu süreden önce kullandırılan krediden sorumlu tutulması hatalıdır.
Öte yandan; işçinin kredi verme işleminin, üçüncü kişilerle ortak hareket etmek suretiyle menfaat teminine yönelik olarak haksız fiil olarak icrası halinde aciz vesikası aranmaksızın kredi borçluları ile birlikte müştereken müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilir. Ancak işçinin doğrudan veya dolaylı menfaat temini olmaksızın, yeterli teminat almadan veya eksik araştırma sonucu tahsis ettiği krediler sebebiyle sorumlu tutulabilmesi için kredi borçluları hakkında usulüne uygun takiplerin yapılması ve icra takibinin aciz vesikasına bağlanması gerekir. Dairemizin 15.11.2016 tarihli bozma ilamında kredi borçluları hakkında usulüne uygun takip yapılıp yapılmadığı ve icra takiplerinin aciz vesikasına bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiği açıklanmasına karşın; ... Makine Ltd. Şti.’ne ve ... Metal AŞ’ne yapılan takiplerin ve bu takiplerin aciz vesikasına bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmediği görülmektedir.
Şu halde; öncelikle; ... Makine Ltd. Şti’ne kullandırılan kredilerin eksikliklerinin giderilmesi ve teminatlandırılması yönünde banka talimatı verilip verilmediğinin, idari veya yasal işlem yapılıp yapılmadığının araştırılarak davalının bu kredi borcundan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi; davalının sorumlu olduğunun tespiti halinde ise, bu kez; bu şirkete yapılan takibin ve bu takibin aciz vesikasına bağlanıp bağlanmadığının netleştirilmesi gerekir.
Yine; ... Metal A.Ş’ne yapılan takiplerin ve bu takiplerin aciz vesikasına bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmesi gerekir.
Ayrıca; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 07.09.1998 tarihinde davalının görevli olduğu süre içinde .... Ltd. Şti. ve grubuna kullandırılan kredinin borç bakiyesinin kanuni takibe intikal tarihi itibariyle 100.002,22 TL olduğu, davacı bankanın 05.09.2018 tarihli yazısında 8 adet aciz vesikası dosyaya ibraz ettiği buna göre hakkında aciz vesikası düzenlenen firma ve şahısların tablo halinde gösterildiği belirtilerek aciz vesikasına bağlanan firmaların borç tutarları belirtilmiş ise de; rapor ve tablolardan davalının sorumlu tutulduğu miktarlar için hangi icra takiplerinin yapıldığı ve hangi aciz vesikalarının düzenlendiği, aciz vesikasına bağlanan tutarlar ile bu krediler arasında bağlantı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. O halde; davalının sorumlu tutulduğu davalı ... Ltd. Şirketi ve grubuna kullandırıldığı açıklanan kanuni takibe intikal eden 100.002,22 TL yönünden aciz vesikası düzenlenip düzenlenmediği denetime elverişli şekilde belirlenmelidir.
Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları doğrultusunda, işçinin doğrudan veya dolaylı menfaat temini olmaksızın, yeterli teminat almadan veya eksik araştırma sonucu tahsis ettiği krediler sebebiyle sorumlu tutulabilmesi için kredi borçluları hakkında usulüne uygun takiplerin yapılması ve icra takibinin aciz vesikasına bağlanması gerektiği gözetilmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.