16. Hukuk Dairesi 2015/16793 E. , 2017/8256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Merkez Mahallesi çalışma alanında bulunan 166 ada 22 parsel sayılı 1.534,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ... yasal süresi içerisinde, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 166 ada 22 parsel sayılı taşınmazın hükümde belirtilen payları oranında davacı ve tespit malikleri adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın babası ...’den mirasçılarına intikal ettiğini, davalıların zilyet olmadıklarını, taşınmazı babasının, ölümüyle de kendilerinin ekip biçtiklerini belirterek tespitin iptali ile miras payı oranında ... mirasçıları adına tescilini istemiş, keşif sonrası beyanında, taşınmazın murisleri zamanında taksim edildiğini, bu taksim sonucunda kendilerine düştüğünü belirtmiştir. Bir kısım davalı vekili, davanın reddini istemiş, davalılardan Mücdem keşifte; taşınmazın ..., ... ve ...’dan geldiğini, kendisinin de miras hissesi olduğunu, davacının da ... mirasçısı olması nedeniyle hissesi olduğu, bu haliyle davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece; her ne kadar davacı taşınmazın taksim sonucu babasına düştüğünü ileri sürmüşse de bunu ispatlayamadığı, keşifte dinlenen tanık ...’nun taraflara eşit mesafede olması, taşınmaz hakkında daha fazla bilgi sahibi olan mahalli bilirkişi bulunamaması nedeniyle tanığın beyanına itibar edildiği, dava konusu taşınmazın taksimini ispata yeterli delil elde edilemediğinden taşınmazın terekeye ait olduğunun sabit görüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişilerinin taşınmazın evveliyatına ilişkin bilgileri bulunmamakla birlikte mahkemece beyanına itibar edilen davalı tanığı ...; tarafların ortak soydan geldiğini, davalılar murisi ...’nın da davacı murisi ...’in de, dosyada taraf olmayan ...’in de bu taşınmazda hisse sahibi olduğunu, ..., ... ve ... mirasçıları arasında herhangi bir taksim, becayiş ve bedelleşme duymadığını, tüm mirasçıların hak sahibi olduğunu beyan etmiştir. Davacı tanıkları keşif gününü bildirir davetiye ile usulünce keşfe çağrılmamış ve beyanları alınmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde murisi ...’den gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışken, keşif sonrasındaki beyanında taşınmazın murisleri zamanında yapılan taksimde kendilerine düştüğünü belirtmiş, mahkemece davacıya talebi açıklattırılmamıştır. Öncelikle davacıya, dava konusu taşınmazın kimden ne şekilde intikal ettiği ve neye dayandığı tam olarak açıklattırılmalı, sonrasında mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişilerin tümü ve taraf tanıkları ile keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın evveliyatının kimden geldiği, kök müşterek bir muristen mi intikal ettiği, öyle ise taksim yapılıp yapılmadığı, kim tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde zilyet edildiği detaylı şekilde sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, beyanlarda geçen intikal şeklinin doğruluğu nüfus kayıtları ile denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı ... ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.