1. Hukuk Dairesi 2015/2026 E. , 2017/6833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.11.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... ... miras şirketi temsilcisi ... vekili Avukat, dahili davalı ... vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir.
Davacılar mirasbırakan babaları ...in 4 parça taşınmazının tamamı ile 1 parça taşınmazdaki payını alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu ... temlik ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
Davalı ..., taşınmazların bedellerini mirasbırakan babasına ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıkları benimsenmek suretiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, taraf muvazaasına dayalı olarak açılan davada tüm mirasçıların davada yer alması gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak terekeye temsilci atanmış ve yargılama sonucunda, taşınmazların muvazaalı biçimde davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 236, 238, 247 ve 248 nolu parsellerin tamamının ve 232 nolu parselin 1/7 payının muris... adına kayıtlı iken, 21.01.2000 tarihli resmi akitte mirasbırakanın oğlu davalı ..."a satış suretiyle temlik edildikleri; murisin 07.04.2007 tarihinde ölümüyle, geride mirasçıları olarak eşi ve beş çocuğunun kaldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halefi) sıfatı ile hareket eden, başka bir anlatımla sözleşmenin yanlarından birine teb"an dava açan kişi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 6. maddesi uyarınca bu iddiasını ispat etmek zorundadır. Senede bağlı bir sözleşmeye karşı muvazaa iddiası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 200. ve 201. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun(HUMK) 288. ve 290.) maddelerinde belirtildiği üzere ancak yazılı delille kanıtlanabilir. Sözleşme HMK"nın 203. (HUMK"nun 293.) maddesinde sözü edilen yakın akrabalar arasında yapılmış olsa dahi, muvazaanın yazılı delille ispat edilmesi gerekir. Böyle bir sözleşmenin resmi şekilde yapılması halinde bile olayın özelliği itibariyle adi yazılı delilin yeterli olacağı öğretide ve kararlılık kazanmış yargısal içtihatlarda ortaklaşa kabul edilmiştir. İşte bu görüşten hareketle, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında taraf muvazaası ve takma ad (namı-müstear) davalarında iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceği kabul edilmiştir.
Somut olayda, yazılı delil ibraz edilmediği gibi; mirasbırakanın ölümünden sonra, ondan kalan taşınmazların paylaşımıyla ilgili olarak davalı ... ile davacılardan Mehmet Şahin arasında düzenlenmiş bulunan 08.07.2007 tarihli harici belgenin de 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararına uygun bir yazılı delil ya da delil başlangıcı niteliği taşımadığı da açıktır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabul edilmesi isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.