3. Ceza Dairesi 2017/1194 E. , 2017/12436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık hakkında katılan ..."a yönelik kasten basit yaralama ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
ayin edilen adli para cezalarının tür ve miktarına göre, hükümlerin 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün bulunmadığından, sanığın temyiz isteminin 6217 sayılı Kanun"un 26/1. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık hakkında katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesine göre suç tarihi itibariyle uzlaşma hükümlerine tabi inceleme konusu suç için soruşturma aşamasında sanık ve katılana usulüne uygun uzlaşma önerisinde bulunulduğu, katılanın uzlaşmayı kabul etmediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
a) Sanığın aşamalarda suçlamayı inkar etmesi, diğer sanıklar ..., ..., ..."in savunmalarının da sanık ... ile benzer olması, sanıklar tarafından yaralandığını iddia eden katılan ..."in yaralanması hakkında düzenlenen Emirdağ Devlet Hastanesi"nin 19.11.2013 tarihli geçici raporunda katılanın yapılan fiziki muayenesinde ekimoz, abrazyon, yırtık vb. ize rastlanmadığının, sadece sol omuz ve dirsekte hassasiyet tespit edildiğinin belirtilmesi, olay hakkında bilgi ve görgüsü olan tanık bulunmaması, ayrıca katılanın annesi ..."ın oğlunu kanlar içinde bulduğuna dair beyanının doktor raporu ile doğrulanmaması karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
b) Katılan ..."in yaralanmasının niteliği hakkında düzenlenen Emirdağ Devlet Hastanesi"nin 19.11.2013 tarihli geçici raporunda sol omuz ve dirsekte hassasiyet olduğunun ve ortopedi uzmanının muayenesinin önerildiğinin belirtildiği, aynı hastanenin Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı tarafından düzenlenen 07.01.2014 tarihli kati raporunda ise katılanın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının belirtildiği ancak hangi bulgunun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının raporda açıkça belirtilmediği anlaşılmakla; katılanın geçici, kati raporları ve tüm tedavi evrakları temin edilip en yakın adli tıp şube müdürlüğüne sevki ile yaralanmasının niteliği hakkında ayrıntılı rapor aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yetersiz nitelikteki rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Sanığın savunmasında, dosyada mevcut Emirdağ Asliye Ceza Mahkemesinin 27.03.2014 tarih, 2013/371 esas, 2014/133 karar sayılı ilamı ile de anlaşıldığı üzere 04.11.2013 tarihinde katılanın ..."e yönelik tehdit ve mala zarar verme suçlarını işlemesi nedeniyle katılan ile aralarında daha önceden husumet bulunduğunu, olay günü yeğeni olan ..."in kendisini arayarak katılanın aracıyla iş yerinin önünden birkaç kez geçtiğini ve el kol hareketleri yaptığını haber vermesi üzerine tanık Ramazan"a ait marketin önünde gördüğü katılanı kendilerini rahatsız etmemesi konusunda uyardığını, bu sebeple aralarında sözlü tartışma yaşandığını belirtmesi ve ..."in ifadesinin de benzer olması karşısında, haksız tahrik hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nin 306. maddesi gereğince (a) bendindeki bozma nedeninin hükmü temyiz etmeyen sanıklar ..., ..., ..."e SİRAYETİNE, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.