16. Hukuk Dairesi 2015/20409 E. , 2017/8246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan dava dışı 1327, 1326, 1357 ve 287 numaralı parsellerle çevrili ve dava dilekçesine ekli krokide kırmızı renkle (A) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında imar-ihya ederek tarım arazisi haline getirdiği ve hak kazandırıcı süreye ulaşan zilyetliği bulunduğunu öne sürerek adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, ... İli, ... İlçe, ... Köyü"nde kain dava dışı 1327, 1356, 287 nolu parseller ve yolla çevrili, fen bilirkişileri ... ve ..."ın 28.03.2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı 1.433,89 metrekarelik (C harfi ile gösterilen 7.19 metrekarelik trafo binası haricinde kalan) taşınmazın aynı ada içerisinde son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası olarak verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda, (A) harfi ile gösterilen (C harfi ile gösterilen trafo binası haricinde kalan ) kısım üzerinde davacı yararına tescil koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle karar verilmiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın öncesi cebel olarak tescil harici bırakıldığı halde, imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı yönünden yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, daha önce davacının babası ile kullandığı belirtilen taşınmazın davacıya hangi hukuki nedenle geçtiği hususu da yeterince araştırılmamıştır. Hal böyle olunca; mahallinde yeniden keşif yapılarak daha önce dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın hangi tarihte imar-ihyasına başlandığı ne şekilde imar-ihya faaliyetinde bulunulduğu, işlemlerin hangi tarihte tamamlandığı, tamamlandığı tarihten dava açıldığı tarihe kadar kim ya da kimlerin hangi sıfatla ne şekilde zilyet oldukları; önceki keşifte davacının babasının da zilyet olduğu belirtildiğine göre taşınmazın babasından davacıya hangi hukuki nedenle intikal ettiği, imar-ihyanın davacı ve babası ile birlikte yapılıp zilyetliğin birlikte mi sürdürüldüğü; yoksa davacının, babası tarafından yapılan çalışmalara yardımda mı bulunduğu ayrıntılı şekilde sorulup saptanmalıdır. İmar-ihyanın belirlenmesi yönünden en etkili yöntem olması nedeniyle, taşınmazın bulunduğu yere ilişkin dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ve en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek fotogrametri ve jeodezi uzmanı harita mühendisleri aracılığıyla inceleme yapılarak temyize konu taşınmaz bölümünün imar-ihyasının tamamlandığı tarih ve bundan sonra taşınmaz üzerinde zilyetliğin sürdürülüp sürdürülmediği hususunda rapor alınmalı, ayrıca çekişmeli taşınmaz bölümünün çevresinde bulunan 1327 sayılı parselin oluşumuna esas alınan mahkeme ilamı ile varsa bu dosya içerisindeki ziraatçi bilirkişi raporu örneği ve taşınmaza kuzeyden komşu olan 287 parsel sayılı taşınmazın dayanağı olan vergi kaydı örneği de getirtilip dosyaya konulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesinde getirtilen bu kayıtlardan da yararlanılmalı, ziraatçi bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı ve tarımsal faaliyet hususunda, fen bilirkişisinden ise keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı raporlar alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre taşınmaz ... Köyünde olduğu halde hükümde ... çalışma alanı olarak da yazılması da isabetsiz olup, Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.