13. Hukuk Dairesi 2016/25757 E. , 2019/8759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile kardeş olduğunu, davalının borç para istemesi üzerine 3.000,00TL parayı banka havalesi ile davalıya gönderdiğini, davalının bu parayı geri ödememesi nedeni ile davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının, ... 8. İcra Müdürlüğünün (... ... 8. icra müdürlüğünün) 2011/24525 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 3.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline şeklinde devam edilmesine; takipteki işlemiş faiz kalemine yönelik itirazın iptali talebinin reddine, 3.000,00 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, ret edilen kısım üzerinden, davalı yanın kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, borç olduğu iddiasıyla havale edilen paranın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi ile açılmıştır. Davalı, davacıya borcunun olmadığını ve havalenin bir ödeme aracı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı tarafından gönderilen havalenin üzerinde borç olarak gönderildiğine dair şerh bulunmaması ve davalının savunması nedeni ile ispat külfetinin davacıda olduğu, tarafların kardeş olması nedeni ile tanık delili ile de ispatlanabileceği, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından paranın borç olarak gönderildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafın tanık delili göstermediği ve yemin delilini de kullanmadığı, bu nedenle davacının davasını ispatladığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Hal böyle olunca, somut olayda davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir. Bunu ispata yönelik tanık dinlenmiş ise de, tanıklar davaya konu havaleye ilişkin açık ve kesin bir beyanda bulunmamış olup paranın davacı tarafından davalıya borç olarak verildiği ispatlanamamıştır. Ayrıca mahkemece, taraflara yemin teklif edip etmeyecekleri sorulmuş ise de, taraflarca yemin deliline dayanılmamıştır. O halde, mahkemece, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetilerek ve tarafların sundukları deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mevcut olayda yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.