14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4774 Karar No: 2015/4066
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4774 Esas 2015/4066 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/4774 E. , 2015/4066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar Dairemizin 23.11.2012 tarihli, 2012/12000 Esas, 2012/13581 Karar sayılı ilamı ile bozma nedenleri açıklanarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş; dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmış, bilirkişilerce davacının taşınmazı lehine geçit hakkı kurulabilecek seçenekleri gösteren alternatifli rapor düzenlenmiş, ...nden genel yola bağlantı yapılmasının ilgili mevzuat ve can güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığı sorulmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın ve davalı taşınmazların bulunduğu yerde imar uygulamalarının devam ettiği ve imar uygulamaları sonucunda da bu bölgede yeni imar yolları ile davacının taşınmazı için yeni alternatifler oluşabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Somut olayda, dosya kapsamına göre davacının taşınmazının konumu itibariyle mutlak geçit ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. 29.04.1968 tarihli ve 1966/22-1968/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere henüz açılmamış imar yollarının varlığı geçit ihtiyacını ortadan kaldırmaz. İmar planı henüz uygulanmayan veya uygulaması tamamlanmayan yerlerde mutlak geçit ihtiyacı söz konusu olabilir. Bu durumda mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak imar yollarının fiilen açılıp açılmadığı kesin olarak belirlenmelidir. Açılmamış olduğu takdirde davacının taşınmazından genel yola ulaşım sağlayacak alternatiflerin araştırılması ve davacının taşınmazının geçit ihtiyacının karşılanması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacılara iadesine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.