Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18994 Esas 2017/1557 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18994
Karar No: 2017/1557
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18994 Esas 2017/1557 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18994 E.  ,  2017/1557 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı Kurum, 30.05.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir ve masrafların rücuan tahsilini talep etmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi olup, davalıların sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa"nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır.
    İnceleme konusu davada; Kurum tarafından vefat eden sigortalının hak sahiplerine peşin sermaye değerli gelir ödendiği, sigortalının oğlu Ümit Kan"ın mezun olması, kızı Özen Kan"ın çalışmaya başlaması nedeniyle gelirlerinin kesilmiş olduğu, eşine ödenen gelirin ise 506 sayılı Yasanın 92 nci maddesi uygulanarak yarıya indirildiği anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi, "Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.
    Kurumun, sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
    ./..
    Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasa’nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa’nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirilmiş hâli üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarının yarısı da eklenmesi suretiyle belirlenmelidir.
    Ayrıca sigortalının kızı ve oğlu gelirden çıkmış olduğundan fiili ödeme tutarları ile peşin değerli gelirler karşılaştırılarak düşük olan tutar hesaba esas alınmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.