Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3068
Karar No: 2020/1539
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3068 Esas 2020/1539 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılmıştır. Davacılar, kazada ölen kişinin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, davalılardan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacıların taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiş, ancak yapılan temyiz sonucu verilen bozma kararının ardından karar tekrarlanmıştır. Bu karara göre, davacılar için maddi ve manevi tazminat verilmiştir. Davacıların manevi tazminat istemi, TBK'nun 56. (BK'nın 47.) maddesi dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Kararda, belirli kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur. Bu maddeler şu şekildedir: 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi, mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 427. ve 438/7. maddeleri.
17. Hukuk Dairesi         2018/3068 E.  ,  2020/1539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/babası yayaya çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacılar için 500,00"er TL. maddi ve 12.500,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 22.08.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 81.132,60 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 13.388,79 TL, ... için 2.192,49 TL, ... için 645,23 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, her bir davacı için tazminatın 500,00 TL"lik kısmına dava dilekçesinin tebliğ edildiği 11.05.2009 tarihinden sonraki 8. işgünü sonundan; ıslah edilen kısımlara ise bu dilekçenin tebliğ edildiği 26.08.2013"ten sonraki 8. işgünü sonundan faiz işletilmesine; davacı ..."un maddi tazminat isteminin reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 1.500,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline dair verilen hükmün davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 24.04.2017 tarih, 2014/23125 Esas ve 2017/4405 Karar sayılı ilamı ile; "davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, davalı ... bakımından, maddi tazminatın tamamına dava tarihinden ve diğer davalı bakımından, maddi ve manevi tazminatın tamamına kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin yanlış saptanmasının doğru görülmediği; davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin uygun görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 13.388,79 TL, ... için 2.192,49 TL, ... için 645,23 TL. maddi tazminatın davalı ... yönünden dava ve diğer davalı yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davacı ..."un maddi tazminat isteminin reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 3.500,00 TL. ve diğer davacılar için 2.500,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ... vekilinin, davacılar ... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminatlar ile davacılar ..., ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminatlara ilişkin temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2017 tarihinden itibaren 3.110,00 TL"ye çıkarılmıştır.
    İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar ..., ... ve ... lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay"ca da karar verilebileceğinden, davalı ... vekilinin, temyiz isteminin bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; davacılar vekili tarafından daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakıldığı için kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; davacılar için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Bozmadan önce verilen kararda, davacıların maddi tazminat istemlerinin reddedilen bölümü üzerinden hesaplanan 7.469,50 TL. ret vekalet ücretinin davalılar yararına hüküm altına alındığı; anılan vekalet ücreti hükmünün, davacılar vekili tarafından temyize konu edilmediği ve bu hususta hükmün bozulmadığı; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda da maddi tazminat miktarları aynı kalacak biçimde hüküm tesis edildiği halde, maddi tazminat ret vekalet ücreti olarak sadece 500,00 TL"ye hükmedildiği görülmektedir.
    Mahkeme ilk hükmünde reddolunan maddi tazminatlar yönünden belirlenen ret vekalet ücreti açısından hükmün kesinleştiği ve davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan ve usuli kazanılmış hakkın da ihlali suretiyle hüküm tesisi doğru değil bozma sebebi ise de; bu husustaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün belirtilen yönlerden kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz
    itirazlarının kabulü ile hükmün 7. bendinde yer alan "(davacı ... yönünden açılan maddi tazminat davası) karar tarihindeki AAÜT gereğince 13/2 gereğince 500,00 TL. vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak davalılara verilmesine" ibaresi hükümden çıkartılarak yerine "7.469,50 TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta A.Ş. ve Mehmet Demir"e geri verilmesine, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi