Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2057
Karar No: 2019/4807
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/2057 Esas 2019/4807 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2019/2057 E.  ,  2019/4807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasında görülmekte olan (asıl) menfi tespit ve cezai şart, (birleşen) itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı-birleşen davalı ve davalı-birleşen davacı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf taleplerinin esastan kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün davacı-birleşen davalı vekilince duruşmalı olarak, davalı-birleşen davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davalı vekili Av.... ile Av. ... ... ve davalı-birleşen davacı vekili Av. ..."in geldiği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 03/10/2016 tarihli ilaçlama makinesi alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede mal tesliminin 2 ay içerisinde gerçekleşeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede ilgili Belediyeden ihale alınması taliki şartı bulunmasına ve gerçek bir teslim olmamasına rağmen malların teslim edildiğine dair bir yazının davacıya imzalattırıldığını, sözleşme ile aynı tarihte bu miktar malın davacıya teslim edildiğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, gerçek bir mal teslimi olmadığı halde davalı tarafça düzenlenip gönderilen faturaya süresi içinde itiraz edildiğini, ve malların teslim edilmesi için davalıya ihtarname çekildiğini, davalının ihtara rağmen mal teslimini gerçekleştirmediğini, ayrıca dava dışı belediye ile davacı arasında fatura tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmenin de feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede davalının malları süresi içinde teslim etmemesi halinde %20 cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını belirterek davalının mal teslimini yapmadığından cezai şart da ödemesi gerektiğini ileri sürerek, davacının sözleşme ve fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 712.800,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerlilik şartının davacı ile belediye arasında 19/10/2016 tarihli sözleşmenin imzalanması ile gerçekleştiğini, davalının malları davacıya kendi iş yerinde tam olarak teslim ettiğini davacı şirket yetkilisinin kendi el yazısı ile sevk irsaliyesi altına malları sağlam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini yazdığını, davacının basiretli bir tacir olarak güven ilişkisi içerisinde teslim almadığı bir malı teslim aldığına dair belge imzalattırıldığını beyan etmesinin kabul edilemez olduğunu, davacının mal bedelini ödememek için kötüniyetli olarak hareket ettiğini, dava dışı belediye ile davacı arasındaki ihale sözleşmesinin de karşılıklı mutabakatla sona erdirildiği gibi davacının pazarlık usulü ile hizmet alım sözleşmesi yapılarak işi yapmaya devam ettiğini savunarak, davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki alım-satım sözleşmesine istinaden davalıya satılıp teslim edilen mal bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, asıl davada belirttiği nedenlerle birleşen davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 03/10/2016 tarihli sözleme ile satışı kararlaştırlan malların davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin davacı adına sözleşmeyi imzalayan temsilcinin imzasından anlaşıldığı, taraflar arasında sözleşme ile aynı tarihte imzalanan zeyilnamede ... Büyükşehir Belediyesi"nce çıkılan vektör ile mücadale işine ait ihalenin davacı üzerinde kalmaması ya da imzalanan sözleşmenin iptal edilmesi halinde taraflar arasındaki sözleşmenin de geçersiz hale geleceğinin kararlaştırıldığını ve alım satım sözleşmesinin 3.3. maddesinde de aynı düzenlemenin bulunduğu bahsedilen ihale davacının üzerinde kalması sonrasında sözleşme imzalansa da ... Büyükşehir Belediyesi"nce bu sözleşmesinin 31/03/2017 tarihinde mücbir sebeplerle sonlandırıldığının bildirildiği, buna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3. maddesi ile zeyilnamedeki düzenleme gereğince alım satım sözleşmesinin de baştan itibaren hükümsüz hale geldiği ve bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme zeyilname ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiğinden, tarafların cezai şart talep edemeyeceği davalının almış olduğu malları iade etmesi gerektiği, davalının düzenlediği fatura nedeniyle de davacının davalıya bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinafa başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davaya konu malların 03/10/2016 tarihli sevk irsaliyesi ile davacıya teslim edildiği, davacı tarafça taraflar arasındaki mal alım satım şartının davacı tarafından ... Büyüşehir Belediyesi tarafından çıkılan vektörle mücadele ihalesinin davacı üzerinde kalması ve ihale sözleşmesinin devamı şartının yerine gelmediği ileri sürülmüş ise de davacı ile dava dışı belediye arasındaki ihale sözleşmesinin imzalandıktan 4 ay sonra OHAL nedeniyle iptal edilse bile daha sonra düzenlenen sözleşmelerle ihale konusu işin yine davacı tarafından yerine getirildiğinin Belediye Başkanlığı tarafından gönderilen yazılardan anlaşıldığı, böylece sözleşmenin geçerlik şartının yerine geldiğinden açılan menfi tespit davasının reddinin gerekeceği, birleşen dava davacısı tarafından birleşen davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu, davalının ödeme iddiası bulunmadığı gibi mal bedelinin ödenmediği tarafların kabulünde olduğu, buna göre birleşen davanın reddinin yerinde olmadığı, mal bedeli talebi ile cezai şart talebinin sözleşmeye uygun olduğu, davalı temerrüte düşürülmediğinden takip öncesine ilişkin temerrüt faizi talep edilemeyeceği gibi ihtarname masrafı talebinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile itirazın 3.564.000,00 TL asıl alacak ve 712.800,00 TL cezai şart yönünden iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatı tutarı 855.360,00 TL"nin birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 2.037,00"şer TL duruşma vekalet ücretinin tarafların bir diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısından alınmasına, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi