(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/11872 E. , 2020/6718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini,yasal haklarını almadığını belirterek,kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür.
Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları ile sabit olduğu üzere hafta tatili ücret alacağının ve ulusal bayram genel tatil ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırılmasına yönelik iş sözleşmesi düzenlemeleri geçersizdir.
Açıklandığı üzere, hafta tatilinin ve ulusal bayram genel tatil çalışmaları karşılığı ücretin sözleşmeye göre ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmü, sınırlı değer verme ilkesi gereği geçersizdir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hafta tatili alacağının iş sözleşmesi ile ücrete dahil olduğu gözetilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuşsa da, Dairemizin yerleşik içtihatları ile az yukarıda da açıklandığı üzere bu alacak kaleminin ücrete dahil olmasının kararlaştırılamayacağı sabit olduğundan hafta tatili alacağının ücrete dahil olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamanın hükme esas alınması hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin hesaplanması noktasındadır.
Dairemizce, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Mahkemece fazla mesai ve hafta tatili alacağı ile ilgili takdiri indirim sebebiyle kısmen ret kararı verilmesine rağmen reddedilen alacak miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Takdiri indirim sebebiyle reddedilecek miktarın, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti tespitinde nazara alınmaması gerekirken hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.