23. Hukuk Dairesi 2013/9143 E. , 2014/2850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2008/271-2013/298
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin uzun süredir ortağı olduğunu, 28 no"lu bağımsız bölümü teslim aldığını, hakkında sorumluluk davası açıldığını, dava sonunda bir kısım bedelin tazminine karar verildiğini, davalı kooperatifin ortaklarına konutların tescilini yaptığını, ancak müvekkilinin konutunun bu tescilin dışında tutulduğunu, davalı kooperatif genel kurulunda davacının konutunun müvekkiline verilmemesine ilişkin karar verildiğini, bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacının kooperatife aidat veya başka ad altında herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin halen kooperatif üyesi olduğunu ileri sürerek, Kooperatifler Yasası"nın 23. maddesi gereği kendisine kur"a ile isabet eden 28 no"lu bağımsız bölümün davacıya aidiyetinin tespiti ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yaklaşık beş yıl yönetim kurulu başkanlığı ifa ettiğini, davacının da aralarında bulunduğu yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri aleyhine İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2002/1469 Esas sayılı dosyası ile hukuksal sorumluluk davası açıldığını, kooperatifin davacının da aralarında bulunduğu davalılarca zarara uğratıldığının ortaya konulduğunu, bu karara istinaden İzmir 5. İcra Müdürlüğü"nün 2006/1717 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıya ait kooperatif ortaklığı sebebiyle tahsis edilen ve 8331 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 28 no"lu bağımsız bölümün tapusunun davacıya devredilmemesine ilişkin tasarrufun kooperatifin 03.06.2007 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 10 no"lu karara dayandığını, toplantıya davacının da ortak sıfatıyla usulüne uygun olarak davet edildiğini, davacının karar aleyhine herhangi bir iptal başvurusunda bulunmadığını, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu karar gereğince davacıya ait konutun mülkiyetini uhdesinde tuttuğunu, davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/239 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın sürdüğünü, davacının bu dosyada mahkum olması durumunda kooperatif anasözleşmesinin 14/5. maddesi gereğince kooperatif ortaklığından çıkarılması ve bu durumda ortaklık sebebi ile tahsis edilecek konutun kooperatif mülkiyetinde tutularak davacı tarafça yatırılan aidatların iadesi gerekeceğinden tapu tescilinin yapılmadığını, tescil koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, üyelikten çıkarıldığına dair herhangi bir iddianın ileri sürülmediği, dava konusu edilen dubleks mesken niteliğindeki taşınmazın yapılan kur"a çekimi sonucu davacı kooperatif ortağına isabet ettiği, davacı hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan kamu davası açıldığı, dava sonucu davacının mahkumiyetine karar verilmesi halinde kooperatif anasözleşmesinin 14/5. maddesi gereğince davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılması gerekeceği sonucuna varılarak taşınmazın davacı ortak adına tescilinin yapılmadığı, davalı kooperatifin bu konuda 03.06.2007 tarihinde yapılan 2006 yılı olağan genel kurul toplantısı sırasında karar almış olduğu, davacının kooperatifin zararına sebep olduğundan bahisle İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/467 Esas 2009/551 Karar sayılı ilamı ile tazminat ödemeye mahkum edildiği, bu tazminatın tahsiline yönelik olarak İzmir 5. İcra Müdürlüğü"nün 2006/1717 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, ancak söz konusu tazminatın davacıya tahsis edilen taşınmazın tapusunun verilmesine engel oluşturacak borç kapsamında olmadığı, davacının davalı kooperatife herhangi bir aidat borcunun bulunmadığı, davacı hakkında açılan ceza yargılamasında da davacı hakkındaki kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine karar verildiği ve ceza davasının da ortadan kalkmış olduğu, bu durumda davacının ortaklıktan çıkarılmasına neden olacak hukuki durumun da ortadan kalkmış olduğu, dava konusu edilen taşınmazın davacı adına tesciline yönelik herhangi bir engelin olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 14 no"lu bağımsız bölümünün tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı hakkında yönetici sıfatı nedeniyle kooperatifi zarara uğrattığı iddiasıyla sorumluluk davasının bulunması ve davanın kooperatif lehine sonuçlanması halinde, hükmedilen tazminatın yöneticinin üyelik payından karşılanması ve haciz koydurması gerekebileceğinden, bu olanağın kullanılmasını teminen veya davacının daha sonra başkasına üyeliği ya da bağımsız bölümün tapusunu devretme olasılığı nedeniyle davalı kooperatifin bir önlem olarak, yöneticinin üyeliğine dayalı bağımsız bölümün tesciline yanaşmama ve bunu engelleme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, kooperatifin davacıya tapu devrini yapmamasının haklı bir sebebi bulunmaktadır. (Dairemizin 22.07.2011 tarih ve 209 E, 188 K; 13.09.2011 tarih ve 195 E, 276 K; 15.11.2011 tarih ve 4189 E, 1709 K: 22.11.2012 tarih ve 3405 E, 6870 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Somut olayda, dosya kapsamından davacının da aralarında bulunduğu yönetim kurulu üyeleri hakkında İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/467 Esas, 2009/551 Karar sayılı ilamı ile 30.729,67 TL"nin 30.05.2002 tarihinden itibaren tahsiline karar verildiği, kararın Dairemizin 2012/608 E, 2012/3879 K, sayılı ilamıyla onandığı ve kesinleştiği; tazminatın tahsiline yönelik İzmir 5. İcra Müdürlüğü"nün 2006/1717 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, davalı kooperatifin 03.06.2007 tarihli genel kurulunun 10. gündem maddesinde, davacıya tahsis edilen taşınmazın tapu tahsis işlemlerinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verildiği, bu kararın aleyhine davacının dava açmadığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifin, hakkında açılan sorumluluk davasında tazminat ödemesine ilişkin hüküm kesinleşen davacıya tapu devri yapmamakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 11.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.