23. Hukuk Dairesi 2013/9135 E. , 2014/2848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2012/466-2013/270
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 18.560,00 TL’dir.
Temyize konu kararda dava değerinin 14.668.99 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının, müvekkilinden “Ortak Ticari Borcu” adı altında 14.668,99 TL tahsil ettiğini, davacının davalı ile hiçbir alışverişi veya kefilliği söz konusu olmadığını, davacının, müşterek ve müteselsil borç senedine imza atmadığını, davalının haksız ve yersiz tahsilat yaptığını ileri sürülerek, 14.668,99 TL"nin ödeme tarihi olan 05.06.2006 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin gerçek kişi ortağı bulunmadığını, davacının, S.S. 198 Numaralı Çukurova Pamuk Yerfıstığı ve Yağlı Tohumlar Mihmandar Tarım Satış Kooperatifinin ortağı olduğunu, ayrıca davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davacıya üyesi olduğu kooperatif tarafından verilen zirai emtia karşılığında borç senedi düzenlendiğini savunarak, davanın öncelikle husumet ve zamanaşımı nedeniyle, aksi halde esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının Çukobirlik Çukurova Pamuk Yerfıstığı ve Yağlı Tohumlar Mihmandar Tarım Satış Kooperatifinin ortağı olduğu, davalı birliğin, davacının ortağı olduğu kooperatifin alacağını temlik alarak tahsilatta bulunduğu, davacının üyesi olduğu kooperatifle davacı arasındaki alacak-borç ilişkisinin 29.01.2002, 19.03.2002 ve 26.03.2002 tarihli müşterek ve müteselsil borç senetlerine dayandığı, bu senetlerde borçlu Ş.. D.. vekili olarak Şefik Doğan"ın imzasının bulunduğu, geçerli bir sözleşme ilişkisi durumunda davaya konu talebin 1163 sayılı Yasa"nın 98. ve 818 sayılı BK"nın 126/4. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, buna karşılık geçerli bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı (bir başka ifadeyle davacının ileri sürülen kooperatifin üyesi olmadığı, sözleşmeyi imzalayan kişinin vekaletinin olmadığı veya vekilin imzasının sahte olduğu) Halde ise sözleşme ilişkisinden söz edilemeyeceğinden davaya konu talebin 818 sayılı BK"nın 66. maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ödeme bizzat davacı tarafından yapıldığından davacının haksız tahsilatı bilmesi gerektiği, davanın ödeme tarihinden yaklaşık 6,5 yıl sonra açıldığı ve olaya uygulanması gereken her iki kurala göre de talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı tarafça, davalı Birliğe 05.06.2006 tarihinde ödeme yapılmış ve 04.06.2006 tarihinde Adana 8. İcra Müdürlüğü"nün 2003/2538 E ve 2003/2540 E. sayılı dosyalarında alacaklı vekili tarafından hacizlerin kaldırılması istenmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun İİK"nın 72/7. maddesi “ Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.”hükmünü içermektedir. Anılan süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden nazara alınmalıdır. Mahkemece, ödeme tarihinden itibaren İİK"nın 72/7. maddesi uyarınca bir sene içerisinde paranın istirdadının istenmediği gözetilerek, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 114/2. ve 115/2. madde hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan 818 sayılı BK"nın 66 ve 126/4. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan " zamanaşımı nedeni ile " ibaresi çıkarılarak, yerine "usulden" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.