Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10199
Karar No: 2016/4757
Karar Tarihi: 27.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/10199 Esas 2016/4757 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/10199 E.  ,  2016/4757 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Hasımsız olarak görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/05/2015 gün ve 2014/194-2015/227 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi mümeyyiz üçüncü kişi .... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı yoktur. Yapılan genel nitelikteki bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olursa, mahkemece görülüp, sonuçlandırılan davada verilen hükmün, üçüncü kişi tarafından temyiz edildiği, bu hali ile değinilen ilkeler ışığında, mümeyyiz üçüncü kişinin davada taraf sıfatının ve esasen eldeki davanın tarafı olma imkanının da bulunmadığı anlaşılmakla, mümeyyiz üçüncü kişi .... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mümeyyiz üçüncü kişi .... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden mümeyyiz üçüncü kişi ...ye iadesine, 27/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞIOY

    1- Dava, zayii nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.

    2- Davaya konu somut olayda, davacı vekili, müvekkili tarafından keşidecisi üçüncü kişiler olan toplam 42 adet çeşitli meblağlardaki çekin, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden ....’ye gönderilmek üzere kargo şirketine verildiğini, ancak kargo şirketinde bu çeklerin kaybolduğunu ileri sürerek söz konusu çeklerin zayii nedeniyle iptallerine karar verilmesini talep edilmiştir.

    3- Mahkemece, 6102 S. TTK’nın 818/1–s bendi yollamasıyla TTK’nın 757.maddesi uyarınca, 27.01.2014 tarihli kararla, çek keşidecilerinin söz konusu çek bedellerini çekleri elinde bulunduran kişilere ödememeleri için “ödemeden men” kararı verilmiştir.

    4- .... vekili, yargılamanın devamı sırasında 07.03.2014 tarihli dilekçeyle mahkemeye müracaat ederek, bahsi geçen 42 adet çekten, 4 adedinin kendi ellerinde bulunduğunu, ancak çek bedellerinin mahkemenin ödemeden men kararı sebebiyle kendilerine ödenmediğini iddiasıyla ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminde bulunmuştur.

    5- Yargılama sırasında, çek borçluları tarafından diğer üç çekin bedeli ....’ye ödenmiş ve dava bu çekler yönünden konusuz kalmıştır. Ancak Mahkemece, diğer üç çekin yanında, 3173009 seri sayılı, 28.02.2014 keşide tarihli ve 9.000 TL bedelli çek bedelinin de alacaklılara ödendiği, böylece davanın tüm çekler yönünden konusuz kaldığı gerekçesiyle “davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.

    6- Davaya ve karara itiraz eden mümeyyiz ... vekile temyiz dilekçesinde; mahkeme karar gerekçesinde bahsedildiğinin tersine, 3173009 seri sayılı, 28.02.2014 keşide tarihli çeke ilişkin 9.000 TL çek bedelinin icra kasasına yatırıldığını ancak, mahkemece yargılama sırasında verilen ödemeden men yasağı nedeniyle kendilerine ödenemediğini, o nedenle bu çek yönünden davanın reddedilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    7- Dairemiz çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf üçüncü kişi ....’nin yargılama sonunda verilen nihai kararı temyiz hakkının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.

    8- Somut olayda, mümeyyiz ... vekili, mahkemece kendi yokluklarında verilen ihtiyati tedbir kararına 07.03.2014 tarihli dilekçesiyle itiraz etmiştir.

    9- HMK 394.maddesi uyarınca, karşı taraf (çeki elinde bulunduran) dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.

    10- Her ne kadar, 2013/1 – 2014/1 S. İBK kararı uyarınca, ihtiyati tedbirler hakkında verilen kararlar aleyhine, HMK Geçici 3.madde hükmü uyarınca, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar tek başına temyize başvurulamaz ise de esas hükümle (nihai kararla) birlikte temyiz edilmelerine bir mani bulunmamaktadır.

    11- Somut olayda, çeki elinde bulunduran kişi ortaya çıktığına göre, mahkemenin TTK’nın Madde 758- de yer alan “(1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. (2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır” hükmü uyarınca, uygulama yapması gerekirken, bedeli ödenmeyen dava konusu çek yönünden ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir kararını ortadan kaldırmamış ve açıkça hukuka aykırı bir karar vermiş ve bu kararla da çeki elinde bulunduran mümeyyiz Şirinoğlu’nun hakları zedelenmiştir.

    12- Her ne kadar zayii nedeniyle iptal davalarının hasımsız açılması nedeniyle, çeki elinde bulunduran ... davanın tarafı değil ise de, üçüncü kişilerin de hukuki yararlarının bulunması halinde kararı temyiz etmelerine engel bulunmamaktadır. Zira, Kanun koyucu HMK’nın 394/3 maddesinde, ihtiyati tedbirler yönünden menfaati zedelenen üçüncü kişilerin de (ihtiyati tedbir kararlarına itiraz üzerine verilen mahkeme kararlarına karşı) kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğunu açıkça kabul etmiştir.

    13- Öte yandan, bugünkü pozitif hukukta uygulanmakta olan, 1086 S. HUMK’nın 26.09.2004 T. ve 5236 S. K. ile değişiklikten önceki metninde yer alan “Madde 427 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/23 md.) Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla, hükmü temyiz edebilir” şeklindeki düzenlemesinden de, temyize başvurabilecek kişiler, davanın taraflarıyla sınırlandırılmış değildir. Nitekim Yargıtay HGK’nın 17.05.1967 T. ve 4/322-265 sayılı kararında da, “hüküm ile kendisine bir külfet yüklenen veya bir hakkı ihlal olunan kimsenin de kararı temyize hakkı vardır” şeklindeki içtihatla, açık bir şekilde menfaati zedelenen üçüncü kişilerin de kararı temyize haklarının bulunduğu kabul edilmiştir.

    Anılan nedenlerle, zarar görün üçüncü kişi mümeyyiz ....’nin temyiz isteminin reddine dair Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi