MAHKEMESİ : 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi vekili 17.06.2014 tarihli dava dilekçesinde ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 57 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 14.620 m2"lik kısmının kesinleşmiş orman sınırları içinde kalması nedeniyle bu kısmın tapu kaydının iptali ile orman olarak Hazine adına tapuya tesciline, davalının müdahalesinin men"ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tapu maliki şirket vekili 09.07.2014 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde, söz konusu taşınmazın 1952 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakılmasına rağmen 2011 yılında yapılan aplikasyon işleminde hatalı olarak orman sınırları içerisinde bırakıldığını belirterek aplikasyon işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, dava konusu 57 sayılı parselin (A) harfli 14.620 m2"lik bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu ve kesinleşmiş orman sınırı içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin önlenmesi isteminin reddine ve karşı davanın reddine karar verilmiş hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava, kesinleşen tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil, karşı dava aplikasyon işleminin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1952 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu, 1985 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu ve 27/10/2010 tarihinde askı ilanı yapılan 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1952 yılında yapılan orman tahdidindeki konumuna göre 57 parsel sayılı taşınmazın 14.620 m2"den daha fazla kısmı tahdit içerisinde kalmakta ise de Orman Yönetimi tarafından açılan davanın, dava dilekçesi ekinde belirtilen 14.620 m2"lik bölüme ilişkin olduğu gözetildiğinde taleple bağlılık ilkesi gereği talepten fazlasına karar verilemeyeceği anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine 04/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.