23. Hukuk Dairesi 2017/2276 E. , 2020/3902 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif ortağı olduğunu, davalının belirlediği sırada listeye girerek sahip oldukları araca göre iş aldıklarını, kamyon kullananların sırası geldiğinde bir iş, römork çeker kullananların ise sırası geldiğinde iki iş verildiğini, ilk zamanalr kamyon kullandığını daha sonrasında 28.06.2005 tarihinde römork aldığını ve durumu davalıya bildirmesine rağmen kendisine sıra geldiğinde bir iş verildiğini, durumu denetim ve yönetim kuruluna haber verdikten sonra kendisine 30 gün hiç iş verilmediğini ve sonrasında bir daha iş alamadığını, diğer yandan iki işin ancak iki hissesi olanlara verildiğinin söylendiğini, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğu içtüzükte römork aracın olmasının öngörüldüğünü ileri sürerek, maddi manevi tazminatı talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif ortaklarına sıra geldiğinde iki iş alabilmesi için iki üyeliğe sahip olması gerektiğini, davacının aracı yüklü iken iş alması nedeniyle kendisine 30 günlük işten men cezası verildiğini savunarak, açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının davalı kooparatife tek üyeliğinin bulunduğu, davacıya verilen 30 günlük işten men cezasının yönetim kurulu kararına dayanmadığı, cezanın yerinde olmadığı, ceza sonucunda tekrar müracaatın gerekmediği, davalının iş listesine kendiliğinden alması gerektiğinin görevleri arasında olduğu, bu nedenle davacının hak kaybına uğradığı, kooperatif kayıtlarında tek üyeliği olan herkese tek iş verildiği, tüzükte römork olması yeterli gözükse de uygulamanın bu şekilde olduğu, bu nedenle tek iş alması nedeniyle davacının zararı olmadığı, manevi tazminat isteme şartlarının gerçekleştiğinin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davacıya verilen cezaya ilişkin anasözleşmenin incelenerek ceza verilmesinde haklı olup olmadığına karar verilmesi, diğer yandan tazminat istenilen süre zarfında davacının aracını hiç çalıştrmadığı varsayımına göre hesap yapıldığı, oysa davacının aracını çalıştırmış olsaydı elde edeceği net kazancı talep hakkına sahip olduğu, aracını başka işte çalıştırarak gelir elde etmemesinin hayatın olağan akışına ters olduğu, aracın tazminat istenilen dönem içinde başka bir işte çalışarak elde edeceği gelir hesaplanarak, davacı ile aynı durumda olan ortağın ortalama kazancının belirlenmesi ve bu miktardan masraf ve amortisman giderlerinin düşülmesinin gerektiği, eksik inceleme nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu alındığı, davacının cezalı olduğu dönemde aracını çalıştırması halinde piyasa koşullarına göre kazancı hesap edildiği, kooperatifte çalışmış olsa idi kazancı ile karşılaştırılarak zararının tespit edildiği, davacıya uygulanan cezai işlemin usulüne uygun olarak alınmadığı, itiraz hakkı tanınmadığı,bu nedenle hem cezalı olduğu hem de sonrası dönemde tazminat almaya hak kazandığı manevi tazminat isteminin şartları taşımadığı gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.11. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.