Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17898
Karar No: 2017/8218
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17898 Esas 2017/8218 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/17898 E.  ,  2017/8218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 17 parsel sayılı 26.712,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 115 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 14.04.2015 havale tarihli fen raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen 10.241,15 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı murisi ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, geriye kalan kısmın ise tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece icra edilen 2007 tarihli keşif sonucu düzenlenen ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde her hangi bir tarımsal faaliyet bulunmadığı, kumlu – çakıllı ve taşlı yapıda olup, üst organik tabakasının tahrip olmuş durumda bulunduğu, taşınmazın kuzey sınırını oluşturan ... çayının mevsimlik su taşkınlarına maruz kaldığı, hali hazırda ise çayın etrafına set yapılarak taşınmaz ile kot farkı oluşturulduğu, sonuç olarak ise ıslah edilerek tarımsal faaliyette kullanılabilecek özellikte bulunduğu belirtilmiş, 2015 tarihli keşif sonucu düzenlenen ziraat bilirkişi raporunda ise taşınmazda hali hazırda toprak işleme yapılmadığı, sürülmediği, her hangi bir kültür bitkisi ekilmediği, taşınmaz üzerinde yabancı ot niteliğinde bitkiler ile çalılıkların doğal olarak yetiştiği, toprağın işlenmesi halinde tarımsal faaliyete konu edilebileceği bildirilmiştir. Anılan rapor eki fotoğraflarda da taşınmazın doğal halinde olduğu gözlemlenmektedir. Mahalli bilirkişi ve tanıklar ise; ilk keşifte; çekişmeli taşınmazın ... ve ... tarafından bahçe ve tarla olarak kullanıldığını, bu kişilerin ölümü ile mirasçılarına kaldığı, 10-15 yıl öncesinde ... çayının taşması sonucunda su altında kaldığı, 3-4 yıl öncesine kadar su altında bulunduğu, bu tarihte ise ... çayının etrafına set yapılması nedeni ile taşınmaz sahiplerinin imar-ihya ederek kullanmaya tekrar başladığını, 2. keşifte ise; dava konusu yerin davacının murisi ..."dan intikal ettiğini, bu kişinin ölene kadar arpa ve buğday ekerek kullandığını, ölümü ile mirasçılarına kaldığını,mirasçılarınında sebze ekerek kullandıklarını, ilkbahar aylarında taşınmazın kuzeyinde bulunan çayın taşması sonucunda su altında kaldığını, 2005"te ise EPDK tarafından dolgu yapılması nedeniyle bu tarihten sonra su altında kalmadığını beyan etmişlerdir. Böylelikle, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları kendi içinde ve bilirkişi raporları ile çelişkili olduğu halde bu çelişkiler giderilmemiş, taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın niteliği hususunda olumsuz görüş beyan eden ziraat bilirkişi raporu esas alınarak taşınmazda davacı lehine kazanım koşullarının bulunduğu kabul edilerek karar verilmiş, taşınmazın sınırına yapıldığı belirtilen set ya da dolgunun hangi tarihte yapıldığı araştırılmamış, bu işlem yapılmadan taşınmazın aktif çay yatağı kapsamında veya çayın mutlak etkisi altında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, bu yönleri açıklamayan yetersiz jeolog bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulu, fen bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği ve taşınmazın ... çayı etkisinde bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, aktif ırmak yatağında veya ırmağın mutlak etkisi altında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, jeolog bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın hali hazırda ve öncesinde aktif çay yatağı kapsamında veya çayın mutlak etkisi altında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını irdeler şekilde ve komşu parsellerin toprak yapıları ile mukayeseli ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli, teknik bilirkişiden keşfi izlemeye elverişli ve denetime açık gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın değişik yönlerinden fotoğrafları çektirilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişki gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi