8. Hukuk Dairesi 2014/15385 E. , 2015/22889 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
S.. S.. ile M.. O.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi"nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaza birikimleri ve davalı ile müştereken borçlanarak aldıkları kredi ödemeleri ile katkıda bulunduğu ve babası tarafından taşınmazın tadilatı için masraf yapıldığı iddiası ile 50.430,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ve babasının katkısı bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının taşınmaza % 33,46 oranında katkısı bulunduğndan taşınmazın 17.10.2005 tarihindeki değeri esas alınarak 11.933,67 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi" nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m.170). TKM"de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu"nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK m. 544, TBK m. 646).
Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m. 186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM m. 189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.
-//-
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle(maaş, gündelik, kar payı vs gibi) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay"ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır.
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, ... tarihinde evlenmiş, Avusturya Devletinde 2002 yılında açılan boşanma davasının kabulü ve ... tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Yabancı devlet mahkeme kararı ... 1. Aile Mahkemesi"nin ... tarih 2003/...E. 2003/... K. sayılı 21.02.2003 tarihli kararı ile tanınmıştır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu taşınmaz, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 23.05.1997 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179).
Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki 2. bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE, karar verilmesi gerekmiştir.
2. Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu taşınmazla ilgili ... 2. Aile Mahkemesi"nin 2008/... E., 2011/... K. sayılı dava dosyası ile açtığı katkıya dayalı tapu iptal ve tescil dava dosyasının; kabulüne ilişkin kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 2011/... E. , 2012/... K. Sayılı ilamı ile katkı payı alacağına dayalı olarak ayın (mülkiyet hakkı) talep edilemeyeceği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine; davacı tarafın yeniden dava açarak bu kez alacak talebinde bulunduğu, mahkemece daha önce açılan ... 2. Aile Mahkemesi"nin 2008/... E., 2011/... K. sayılı dava dosyasında alınan ... tarihli bilirkişi raporu ile yetinilerek bu rapora göre taşınmazın ... tarihindeki değeri dikkate alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Katkı payı davalarında alacağın miktarı, alacak talebine konu edilen malın davanın açıldığı tarihteki sürüm (rayiç) değeri üzerinden
-//-
hesaplanır. Bu nedenle, mahkemece somut davanın ... tarihinde açılmış olduğu gözetilerek dava konusu taşınmazın bu tarih itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit edildikten sonra belirlenen % 33,46 katkı payı oranı ile çarpılarak hesaplanacak katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken; daha önce açılan ve bozma sonrası ret kararı ile sonuçlanan ... 2. Aile Mahkemesi"nin 2008/... E., 2011/... K. sayılı dava dosyasında saptanan değer esas alınarak karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının ise, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 203,00 TL peşin harcın davacıya iadesine 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.