22. Hukuk Dairesi 2017/694 E. , 2017/766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin sendikal nedenlerle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının tespiti ile davalı işverenin müvekkil davacıyı işe başlatması veya işe başlatmaması şartına bağlı olmaksızın davalı şirketin ödemesi gereken tazminatın davacının iş sözleşmesi sendikal nedenlerle feshedildiğinden bir yıllık ücret tutarından az olmayacak şekilde belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, feshin son çare olması ve eşit işlem borcu ilkelerine davalı işverence uyulmadığı kanaati ile işe iade talebi kabul edilmiş, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği anlaşılmakla, davacının sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, davalı şirket tarafından nöbeti esnasında müteaddit defa uyuduğu, bu suretle iş görme borcunu doğruluk, bağlılık ve sadakatle çalışma yükümlülüğüne aykırı olarak ifa ettiği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II hükmü uyarınca feshedilmiştir. Mahkemece; davacının görevi başında uyuması eyleminin görgü tanığının anlatımı ile sabit olduğu; ancak, işverenin eşit işlem borcuna aykırı olarak davacının iş sözleşmesini feshettiği, öte yandan feshin son çare olma ilkesine de riayet etmediği kabul edilerek davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak dosya içeriğinde yer alan belge içerikleri ve mahkemece beyanına başvurulan husumetli davacı tanık anlatımına göre sendikal feshin varlığının tereddütsüz olarak ispatlanamadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
...-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 224,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 23.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.