16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6942 Karar No: 2016/780 Karar Tarihi: 12.02.2016
İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6942 Esas 2016/780 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir kişinin adına sahte belge düzenleyerek kredi çektiğini iddia ederek mağdur hakkında soruşturma talep etmişti. Ancak mahkeme, sanığın iddialarının maddi gerçeklere dayandığını ve suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak yerine anayasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna vararak, iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığını belirtti ve sanığı mahkum etti. Kararda, TCK'nın 267/1 (iftira), 62 (ceza artırımı), 50/1-a (suçun işleniş şekli) ve 52/4 (seçenek yaptırım) maddelerine atıfta bulunuldu. Ayrıca, seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda infaz aşamasında resen uygulama yapılacağına dikkat çekilerek, ihtarat yapılması gerektiği belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2015/6942 E. , 2016/780 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : TCK"nın 267/1, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi, ancak; 1-) İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın 01.11.2012 tarihli dilekçesinde kredi başvurusu yaptıkları zaman evraklarının iptal edildiği ve sistemde borcu olmadığının belirtildiği, mağdur ..."nin 27.12.2012 tarihli sanık ile bankaya giderek evrakları imzalayıp ..."a verdiğini belirten beyanın sanığın beyanını teyit eder nitelikte olduğu, yine soruşturma aşamasında dinlenen ..."nın da benzer mahiyette ifade verdiğinin anlaşılması üzerine sanığın sahte belgelerle adına kredi çekildiğini belirterek mağdur hakkında soruşturma yapılmasını talep ettiği olayda, sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu, iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-) Kabul ve uygulamaya göre de; Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.